Muhammed bin Selman'ın geniş kesimlerce iktidarı elinde bulunduran kişi olarak görüldüğünü ve bu nedenle Kaşıkçı'yı yakalama veya öldürme operasyonunun veliaht prensin onayı olmadan yapılıp yapılmadığı sorularının gündeme geldiğini belirten Washington Post yazarı Kareem Fahim, "Ancak Erdoğan, yorumlarını, adalet isteğini ve yanıt taleplerini Muhammed'e değil, babası Kral Selman'a yöneltti. Eğer bu, Suudi kraliyet ailesine yönelik aleni bir saygı gösterisiyse, aynı zamanda da Erdoğan'ın rakip ve ideolojik muhalif, ayrıca Türkiye'nin Ortadoğu'daki çıkarları için bir tehdit olarak gördüğü veliaht prensin kralla arasını açma girişimiydi" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın Muhammed'i yok sayma veya Kral Selman'ı yeni bir veliaht seçme konusunda teşvik etme amacı güdüp gütmediğinin tartışıldığını ancak her iki durumda da Türk liderin Riyad'la ilişkileri bozma çabası içinde olmadığını yazan Fahim, "Bu, Erdoğan'ın Kaşıkçı vakasını daha büyük stratejik hedeflere ulaşmak için kullanma arzusunun son işaretiydi" değerlendirmesinde bulundu.