Erdal Sağlam, "Konkordato furyasının faturası ağırlaşıyor" başlığıyla yayımlanan yazısında "Ekonomide bozulan dengelerin yarattığı tahribat somut biçimde kendini gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
"Son dönemde şirketlerin konkordato talepleri bir furya halini alırken, bunun faturasının önümüzdeki dönem reel sektör ve bankacılık sektöründeki sıkıntıları önemli ölçüde büyütmesinden kaygı duyuluyor" diyen Sağlam, devamında "Vadesi gelen borçlarını ödeyemez hale gelen ya da ödemeyeceğini gören şirketlerin ticaret mahkemesine konkordato başvurusu çok arttı. Şimdiye kadar 3 binin üstünde şirketin konkordato ilanında bulunduğu belirtiliyor" ifadesini kullandı.
— İflas erteleme yönteminin kötüyü kullanımı nedeniyle bu yönteme dönüldü ama giderek çok daha yoğun biçimde, bu yolun da kötüye kullanımının olduğu iddiaları ileri sürülmeye başladı. Mahkeme sürecinden konkordato ilan edildiğinde atanan görevlilere ve bilirkişi aşamasına kadar hukuki süreçlerde sıkıntılar bulunduğu konuşulmaya başladı.
— Asıl sıkıntı ise tabi ki konkordato ilan eden şirketin çalışanları ve alacaklıları yönünden yaşanıyor. Likidite açısından zora girmiş şirketlerin bu yola başvurması, doğal olarak zincirleme biçimde başka şirketler ve bankaların da likidite sorunlarının büyümesine yol açıyor.
— Tabii ki bu şirketten alacaklı bankalar en zor duruma kalan kesimlerden. Bu nedenle bankalar çok daha titiz borç verme prosedürleri işletiyor, dolayısıyla kredi hacminde nominal olarak bile büyük gerilemeler yaşanıyor.
— Bankacılara sorduğumuzda konkordato ilan eden şirketler eğer bu ilanı geri çekmezlerse, kredi geri ödemeleri için masaya bile oturmadıklarını, ilanı geri çekerse yani iyi niyetini gösterirse yeniden yapılandırma yoluna gideceklerini söylüyorlar. Bir başka deyişle iyi niyetli ve imkanı olan banka borçlusu şirketlerin aslında böyle bir yola başvurmadan, kendilerine başvurduklarında gerekli kolaylıkları gösterdiklerini belirtiyorlar. Dolayısıyla konkordato ilanına bankalar tarafından şüpheli bakıldığının da ipuçlarını alıyoruz.