TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Çevre ve Temiz Üretim Enstitüsü Müdürü Doktor Selma Ayaz da batık çalışmalarında yerli imkanlarla geliştirdikleri ekipmanların kullanıldığına dikkat çekerek, "Su altı insansız aracımızla belli derinliklere herhangi bir dalgıcın inmesine gerek kalmadan çalışmaları bu ekipmanımızla yapıyoruz. Ülkemizin zenginlikleri bitmiyor. Çok önemli tarihi eserler bulacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
TOPUN ÜZERİNDE RUS ARMASI VAR
Doç. Dr. Harun Özdaş ise batık gemi ile ilgili yaptığı açıklamada, suyun çok derin olmasından dolayı güçlü bir teknolojiye ihtiyaç duyduklarını, milli ve yerli konsepte sahip R/V TÜBİTAK Marmara Araştırma Gemisi'nde TÜBİTAK'ın teknolojik alt yapısı ile mevcut robotik sistemlerini kullandıklarını söyledi. Batığa ilk olarak robot sistemlerle daldıklarını belirten Özdaş, "Daha sonra da dalgıçlarla bu ikisini bir araya getirerek incelemelerde bulunduk. 65 metreden 10 günlük bir çalışma sonrasında çıkardık. 65 metrede yapılan ilk çalışma. Bu süreçte çok şey öğrendik. Hem robot teknolojisini bu alana uyguladık hem de dalgıçların ne gibi teknik eksikliklerinin olduğunu belirledik" dedi.
Gemide bulunanlara ilişkin bilgi veren Özdaş, tanıttıkları topun 2 metre 95 santimetre uzunluğunda, 2.5 ton ağırlığında olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
"Demir bir top, onun üzerinde bulunan Rus kraliyet ailesi arması, boynuzlarında bulunan Kiril alfabesi yazıtlarından bunun bir Rus topu olduğunu belirledik. Bu bizim için çok büyük bir heyecandı. Açıkçası böyle bir şey beklemiyorduk. Diğer bir top üzerinde yapılan çalışmada onun üzerinde de bir Rus arması tespit ettik. Şu anki bilgiler doğrultusunda bunun bir Rus savaş gemisine ait olduğunu belirledik. Robot sistemlerle yaptığımız çalışmada batığın bir büyük resmini gördük. Su altında yaklaşık bin 200 metrekarelik bir alana dağılmış batıkta 30 kadar top, gülle, mühimmat ile arma parçaları ve mutfak kaplarına rastlanmıştır."
Özdaş, ahşap batık geminin suyla temas eden alt kısmının ise bakırla kaplandığını sözlerine ekledi.