İtalya'da faşizme karşı direniş marşı olarak hafızalara kazınan 'Çav Bella' marşını yorumlaması ve çektiği kliple tartışmalara neden olan ve bunun üzerine klibin ikinci bir versiyonunu yayınlanan şarkıcı Hilal Cebeci, Hürriyet'ten Hakan Gence'ye konuştu:
('Klipteki dans sahnelerine ve popo sallama figürlerinize gelelim. Neden bir direniş şarkısına bunları eklediniz?' sorusuna) Elektronik dans müziği yaptım. Ben klipte dans etmeseydim insanlar bu şarkıyla dans etmeyecek miydi? Daha önce bir proje yapmıştım, zor işlerde çalışan emekçilerin bir gününe ışık tutmuştuk. Aslında ilk klibe bu görüntülerle girmeyi düşünüyordum ancak ikinci klibe erteledim. İlk klibim de hâlâ yayında.
— ('Danslarınızın ‘kapitalizm ve emperyalizm’i simgelediğini söylemişsiniz. Bağlantıyı anlayamadım…' sorusuna) Danslar yani eğlence sektörü, maalesef kapitalizmin bir aracı olmuş durumda. İnsanlar dans edip eğlenmek için para harcamak zorunda. Eser, içerik olarak kapitalist ve emperyalist bir düzene karşı yazılmış notlardan oluşuyor. Amacım rutinin dışına çıkarak, insanları şaşırtıp düşünmeye sevk etmekti. Sosyalist bakışın bu denli heyecanlanmış olması beni de çok umutlandırdı. Her daim heyecanımızı yüksek tutmalıyız.
— Avrupa’daki kültüre göre bir işçi marşı önemlidir, saygı duyulmalıdır ancak dans etmek, tekno müziklerle söylemek saygısızlık kabul edilmez. Artık evrenselleşmiştir, herkesin şarkısıdır.
— 'Çırpınırdı Karadeniz’i elektro dans müziğiyle söylemeyeceğim gibi dans da etmem. Bizim kültürümüzde bazı şeyler kutsal kabul edilir. Bu tarz eserler de kutsaldır, saygı duyulmalıdır.
— ('Bu şarkıyı söyleyerek devrimcilerin ruhunu sızlattı” eleştirilerine ne diyorsunuz?' sorusuna) Bunu devrimcilerin ruhlarına sormak lazım. Böyle düşünen insanların devrimcilik nedir, bu ideoloji neyi savunur, insanın gündelik hayatına nasıl yansımalı gibi sorularla meşgul olmalarını tavsiye ediyorum.
— İdeal bir devrimci geleneklerine bağlı kalarak çağı yakalamayı bilir. Mesela yenilikçi olmalıdır, hem özgürdür hem de toplumunun özgür ve bağımsız olmasını destekler, sorgular ve sorgulatır. Korkak olmaz, kişilerle değil fikirlerle uğraşır, yasaklarla değil özgürlüklerle anılır.
— ('Marx, Engels, Lenin… Bu isimlerden hangisini kendinize daha yakın hissediyorsunuz?' sorusuna) Bana göre en iyi lider hayatını anlayabildiğiniz ve onu günlük yaşantınıza sokabildiğiniz kişidir. Mustafa Kemal Atatürk’ten daha iyi bir dünya görüşüne sahip, daha iyi bir devrimci açıkçası tanımıyorum.
— Sosyal medyada kendisini solcu olarak tanımlayan bireyler, solcuların bana çok kızdıklarını ifade etti. Sol bir görüştür, ben ise bir bireyim. Eğer solcular bireylerin peşine takılıp siyaset yapıyor ve buna kafa yoruyorlarsa maalesef bittikleri anlamına geliyor, üzgünüm.
— Zamanında çok özel pozlar vermediğimin farkındayım. 50 yıl önce Türkan Şoray, Nükhet Duru, Ajda Pekkan gibi değerli sanatçılarımızdan daha cüretkâr hiçbir fotoğrafım yok. Bu denli akılda kalıyor olmasının sebebini anlıyorum; estetik bir görüntü kolay unutulmuyor. Kariyerim boyunca cinselliği hiç kullanmadım. İlk klibim yayımlandığında “Bu kız çok seksi” dediler, oysa klipte cinsellik yoktu. Demek ki bir bakış da seksi olabiliyor.