'ABD ile kritik konular hala masada: İran, S-400, YPG'

Fotoğrafın Tamamı Programında Ahu Özyurt'un sorularını yanıtlayan Gönül Tol, Brunson'un dönüşünün Trump'a bir seçim jesti olduğunu belirtirken, "Obama döneminde olsa bunu söyleyemezdim ama Trump yönetiminde pek çok şey şahsi ilişkiler üzerinden yürüyor. Ama esas dişli üç konu var ki bunlar hala çözülmüş değil, üstelik çok manevra alanı da yok. İran yaptırımları, S-400 meselesi ve YPG konusu" dedi.

'KONGRE ÇOK ÖFKELİ'

Gönül Tol, "S-400 alımı konusunda Kongre çok öfkeli, hatta Trump'dan daha da öfkeli. Bir dizi yaptırım uygulanıyor, başkaları da gelebilir deniyor. Öte yandan Rusya'nın da bu konuda Ankara'ya çok net mesaj verdiğini duyuyoruz. Hatta İdlib uzlaşmasına duyduğumuz kadarıyla bunu da dahil etmeyi istemiş Moskova. Yani o cephede de çok manevra alanı yok. YPG'de de farklı beklentiler söz konusu. TSK ‘Menbiç'in içine de girelim' diyor, ABD ‘iyi de bunu hiç konuşmadık' diyor. Yani pek aynı yöne bakmıyor iki ülke. Brunson meselesi en kolay çözülebilecek olandı. Çözüldü ama diğer ABD'li tutuklular, ABD Elçiliği çalışanları konusu hala duruyor" ifadelerini kullandı.
'DEMOKRATLAR DAHA DA ZORLAR'

Kasım ara seçimlerinde Kongre'nin iki kanadının Demokratların eline geçmesinin Türkiye için biraz daha sıkıntılı olabileceğine dikkat çeken Gönül Tol, "Türkiye'nin demokratikleşme, insan hakları alanında atmadığı adımlara daha fazla dikkat çekeceklerdir. Mesela biz duyuyoruz, ‘Kürt meselesini siz içeride çözmüş olsanız biz Suriye'de düşman değil partner olurduk' diyen pekçok Demokrat Kongre üyesi ve Senatör var" diye konuştu.

'EKONOMİ EN ÖNEMLİ GÜNDEM'

CHP ABD Temsilcisi Yurter Özcan da Cuma günü katıldığı yayında, Brunson meselesinin neden uzadığının anlattı. "Bana Washington'da söylenen, bizzat Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu'nun 24 Haziran seçimlerinden sonra Brunson'un bırakılacağına dair söz verdiği. Trump yönetiminin bu olaya bu kadar takılmasının sebebi bu. Böyle bir anlaşma yapıldı. Anlaşmanın içinde İdlip operasyonuna dair şeyler vardı, Menbiç'le ilgili noktalar vardı, YPG yönelik bazı adımlar vardı. Paket olarak böyle bir anlaşma vardı. Bunu da kotaran Mevlüt Çavuşoğlu'ydu" dedi.

Türkiye'de yüzde 40 oranında devalüasyon olduğuna dikkat çeken Yurter Özcan, "Ekonomi Türkiye ile ilgili Washington'daki en büyük gündem" diye konuştu. Özcan şöyle devam etti:

"2019'da olabilecek krizin şu ana kadar yaşanabilecek en derin kriz olduğu konuşuluyor. Olayın boyutunu şöyle izah edeyim: 2001 krizi ve sonrasında Türkiye IMF'den toplamda 19 milyar dolar aldı. Dünya Bankası'ndan da 6 milyar dolar, toplamda 25 milyar dolarlık bir paket. Şu an Washington'da konuşulan rakamlar bu meblağın 4-5 katı kadar. AB bile Yunanistan'a IMF'ye gitmeden destek olmadı. Bizde de maalesef ekonomi sıkışmış durumda. Bu yolun sonu IMF'ye gidecek gibi görünüyor."

Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.