Peki bu olay Türkiye-Suudi Arabistan ilişkilerini nasıl etkiler, Türkiye uluslararası hukuk çerçevesinde neler yapabilir? Bu soruların yanıtlarını İYİ Parti'nin diplomat kökenli isimlerinden Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan Sputnik'e değerlendirdi. Diplomatik ilişkilerin Viyana Sözleşmesi ile düzenlendiğini ifade eden eski Büyükelçi Erozan, şöyle konuştu:
'DİPLOMATİK İLİŞKİLERLE İLGİLİ İKİ SÖZLEŞME VAR'
İKİNCİ GÜN ‘KONSOLOSLUĞU ARAMAK İSTİYORUZ' DENİLMELİYDİ
Dolayısıyla bu gazetecinin kaybolmasını takip eden gün bizim, Veliaht Prens Selman'ın ‘İsterseniz girebilirsiniz' demesini beklemeden ki Selman bunu beşinci gün söyledi, ikinci gün ‘ceza hukukunu ilgilendiren bir suç işlendiğine dair bize iletilen bilgiler var, biz bu çerçevede bu binayı aramak taramak istiyoruz' diye demiş olmamız lazımdı."
'DELİL BULMAK BUGÜN İKİNCİ GÜNDEN ÇOK DAHA ZOR'
Aradan bir hafta geçtikten sonra ‘arama işleminin' yapılacağının açıklandığına dikkat çeken emekli büyükelçi Erozan, "Eğer orada kötü niyetli insanlar kötü bir eylem yaptılarsa, bunun delilini bulmak bugün ikinci günden çok daha zor. Bunun zamanında yapılmış olması gerekirdi. Dolayısıyla ister istemez Suudileri rahatsız etmemek uğruna mı bu iş bu kadar ertelendi…? Yani kimsenin üzerine bir ithamda bulunmak istemiyorum ama geç, çok geç" diye konuştu.
'KANIT ELE GEÇİRİLİRSE ‘PERSONA NON GRATA' PROSTEDÜRÜ İŞLETİLEBİLİR AMA…'
Erozan, konsoloslukta suç fiilinin işlendiğine ilişkin bir kanıtın bulunması halinde, Türkiye'nin, ‘persona non grata' yani ‘istenmeyen adam' ilanına ilişkin prosedürü işletebileceğini kaydetti. Erozan, "Ama bunun kanıtının ele geçirilmesi lazım" dedi. Bu kanıtın bulunmasının da zor olabileceğine dikkat çeken Erozan, "Bırakın konsolosluk içinde işlenmiş olabilecek bir cinayeti, sokaktaki bir cinayette bile üzerinden bir hafta geçtikten sonra kötü niyetli, bu suçu işlemiş olanlar arkalarında iz bırakmamaya çalışırlar" diye konuştu.
TÜRKİYE KAYITLARI SUUDİLERİN ÖNÜNE KOYUP ‘ÇIKMADI NEREDE' DİYE SORMALI
"Kanıtları onlardan isteyeceğimize biz kanıtları koyalım, bizim de kameralarımız var dışarıda. Bu adam girdikten sonra çıkmadıysa o adamın çıkmadığına ilişkin kanıt bizim elimizde var. Bunu Suudilerin önüne koymak lazım. İşlenen bir fiil varsa onun işlendiği anı görüntüleme imkanı yok ama içeri giren adamın dışarı çıkmadığına dair bizim elimizde var. Bizimkilerde mi arızalı, onu bilmiyorum. Bence bizim elimizdeki o video kayıtlarını o günün kayıtlarını Suudilerin önüne koyup, ‘izah edin o zaman bu adam dışarı çıkmadı nerede' diye sormak lazım. Yani Suudilerden kayıt istemek yerine ‘buyurun kayıtlar burada, bu adam içeri girdi çıkmadı şu kadar saattir, kayıtlar var bizim elimizde' diyebilmek lazım."
'TÜRKİYE-SUUDİ ARABİSTAN İLİŞKİLERİNDE İZİ KALACAKTIR'