Birkaç ay önce kriz rejiminden çıktığını duyuran Yunanistan'nın büyük bankalarının hisselerinin düşmesi, bir başka Güney Avrupa ekonomisi olan İtalya'ya karşı olan endişelerden kaynaklandığı belirtildi.
DÜŞÜSÜN NEDENİ, İTALYA'NIN AB'YE KARŞI TUTUMU
İtalya Başbakan Yardımcısı ve aynı zamanda aşırı sağcı Lig Partisinin de lideri olan Matteo Salvini son birkaç haftadır açık bir şekilde bütçe kısıtlamalarından dolayı Avrupa Birliği (AB) politikalarına karşı çıkıyor.
İtalyan bütçesiyle ilgili bu uygulama, İtalya'daki borç durumu, potansiyel risklerin büyümesi ve bunun sonucu olarak İtalya devlet tahvil gelirlerinin artması yatırımcıların endişelenmesine yol açtığı aktarıldı.
Analistlerin belirttiğine göre, Salvini'nin ideolojik müttefiki, Fransız aşırı sağının liderleriden Marine Le Pen ile biraraya gelmesi varolan durumu daha da kötüleştirdi. Matteo Salvini ile Marine Le Pen'in bu birlikteliği, Avrupa basınının bir bölümünde ‘Avrupa'nın popülist ittifakı' olarak tanımlandı.
Marine Le Pen, Matteo Salvini'yle katıldığı bir basın toplantısında, " Biz Matteo ile birlikte Avrupa'ya karşı değil, totaliter bir sisteme dönüşen AB'ye karşı mücadele ediyoruz. Biz gerçek Avrupa'yı kurtarmak adına AB ile mücadele ediyoruz" ifadelerini kullanmıştı.
SALLVİNİ: İTALYA'NIN YOKSULLAŞMASININ NEDENİ MALİ TASARRUF POLİTİKASI
İtalya Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker ve Avrupa Komisyonu'nun Ekonomik ve Mali İşlerden Sorumlu Üyesi Pierre Moscovici'yi 'Avrupa'nın gerçek düşmanları' olarak nitelendirdiği konuşmasında, "Biz Avrupa'nın düşmanları olan ve herşeye karşı Brüksel'in sığınağına saklanan Juncker ve Moscovici'ye karşıyız. Son yıllardaki mali tasarruf politikası İtalyan'ın borçlarını artırarak yoksullaşmasına neden oldu" açıklamasında bulunmuştu.