‘KONSOLOSLUK O ÜLKENİN TOPRAĞIDIR, İÇİNE İSTEDİĞİNİZ GİBİ GİREMEZSİNİZ'
Cemal Kaşıkçı sıradan bir insan değildi, saraya çok yakındı. Özellikle bu darbeden çok memnun değildi. Gönüllü olarak ABD'ye sürgüne gitti. Orada Washington Post'a yazdı, Twitter'da 1.7 milyon takipçisi var. Müslüman kardeşlerle bir şekilde girift ilişkisi var, siyasi bir tarafı var. Müslüman kardeşler kimliğiyle bizim iktidarla olan ilişkisi ortaya çıkıyor. Konsolosluğa gidiyor belge almak için, evleneceği Hatice hanım da kapıda bekliyormuş. Ama başına bir iş geleceğinden şüphe ettiği için iki isme haber vermesini istiyor Kaşıkçı: Birisi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın danışmanlığını yapmış Yasin Aktay. Bir ihbar varsa büyükelçilik ile ilgili şeylere dokunabilir. Sadece konsolosluk içine müdahale edilemez çünkü orası Suudi Arabistan toprağıdır. Araçlar eğer bir ihbar varsa bunu durdurabilmek bunun için gerekli tedbir almak, diplomatik kanalları çalıştırarak da mümkün. Bugün gazetelere yansıyan 15 kişi bir uçakla Kaşıkçı'yı almak için geldi tarafı olayın polisiye bölümü. Bunu polis araştırır. Bir diplomat aracı aranabilir. Bir diplomat üstünü ya da aracını aratmayı reddederse diplomatik kanallar yine devreye girer. Ama anlaşıldığı üzere Türkiye'de bu konuda herhangi bir adım atılmamış.
‘ÇANAKKALE DESTANIYLA 15 TEMMUZ'U KARŞILAŞTIRAMAZSINIZ'
Kumpas davalarından biri olan askeri casusluk davalarından biri olan suçlanan FETÖ'cü hakim ve savcılara dava açılmasına izin verilmemiş. Ben bunu iktidarın bakış açısıyla çok normal buldum. Bu operasyonları iktidar ile cemaat beraber yaptılar. Bunu araştırdıkları zaman iktidarın bunun içinde olduğu ortaya çıkacak. Ergenekon Balyoz operasyonlarının içinde arkada emperyalizm, önünde iktidar ve cemaat vardı. 15 Temmuz darbe girişimi olamazdı, 4 milyon Suriyeli ülkeye doluşamazdı. Cemal Kaşıkçı olayının bir delilini daha göremezdik."