Yolculuğu esnasında gözlemlediği sosyal adaletsizlik ve yoksulluk, Che'nin sosyalist fikirlerle tanışmasına sebep oldu. Önce Guatemala'da devrimci faaliyetler içerisinde bulunan Che, Guatemala'dan Meksika'ya geçtiğinde ise o esnada sürgünde bulunan Fidel Castro ve arkadaşlarıyla tanışarak Küba devrimine dahil oldu.
KÜBA YOLCULUĞU
Bir süre ülke kamuoyundan çekilen Che'nin nerede olduğu sorularının çoğalması üzerine Fidel Castro, 3 Ekim 1965 tarihinde Che'nin veda mektubunu Kübalılara okudu.
ÖNCE AFRİKA, SONRA BOLİVYA
İlk olarak Kongo'ya giden Che, burada yaşanan başarısızlık sebebiyle, öldürüleceği yer olan Bolivya'ya geçti. Bolivya'da da çeşitli başarısızlıklarla karşılaşan Che, 9 Ekim 1967'de CIA ve Amerikan Ordusu'na bağlı Özel Harekat Birlikleri tarafından yakalanarak yargısız infaz sonucu öldürüldü.
'VUR BENİ KORKAK'
Che'nin, öldürülmeden kısa süre önce, kendisini öldürmek için görevlendirilen Bolivyalı askere söylediği "Buraya beni öldürmeye geldiğini biliyorum. Vur beni korkak, yalnızca bir adam öldürmüş olacaksın" ifadeleri, onun son sözleri oldu.
Ölümünden sonra, Che'nin bedeni Küba'ya teslim edilmedi ve elleri kesilerek bilinmeyen bir yere gömüldü. Ancak, 1997 yılında, Guevara'nın bedeninden kalanlar Vallegrande yakınındaki bir uçak pistinin altından çıkarıldı ve yapılan DNA testinin ardından Küba'ya teslim edildi.
ÖLÜMÜNDEN 30 YIL SONRA BULUNDU
Che'nin cenazesi ise, 17 Ekim 1997'de Santa Clara'da özel olarak hazırlanmış anıt mezara askeri törenle gömüldü.
Che'nin ölüm yıldönümü, her yıl dünya çapında yapılan çok sayıda etkinlik ve anma programlarıyla birlikte anılıyor.