Bu yankıları Sputnik'e değerlendiren analist Ghassan Kadi, şimdiye kadar Levant'taki güç dengesini değiştiren en büyük unsurun Rusya'nın varlığı olduğunu söyledi.
ABD ve İsrail'in S-300 sevkiyatından duyduğu rahatsızlığa karşı Rusya'nın Suriye'de meşru olarak bulunduğuna dikkat çeken Kadi'ye göre, Moskova bölgede güç dengesini korumaya çalışıp NATO ve İsrail'le zıtlaşmayı önlemeye çalıştı, ancak karşı taraf böyle bir tutum sergilemedi.
"Rusya ile İsrail arasındaki anlaşmalarda çok sayıda ihlal oldu, hepsi de İsrail tarafından yapıldı. Ancak İl-20 uçağının Rusya'nın dediğine göre İsrail'in eylemlerinin sonucu olarak düşürülmesiyle, Moskova kırmızı çizginin geçildiğini ifade ediyor'' diyen Suriye asıllı siyasi analist şu vurguyu yaptı:
'ASKERİ OLDUĞU KADAR SİYASİ KARAR'
"Bu nedenle S-300 sevkiyatı, askeri olmasının yanısıra siyasi bir karar."
‘ABD'NİN F-22 GÖNDERMESİ YETERSİZ KALIR'
ABD'nin S-300 sevkiyatına karşı Suriye'ye F-22 hayalet uçakları göndermeyi planladığına ilişkin haberleri de değerlendiren Kadi'ye göre, bu adım, Suriye ve Rusya'nın hava savunma sistemlerine karşı yetersiz kalır.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 1 Mart'ta yaptığı konuşmada NATO'ya yönelik Rus askeri teçhizatlarından daha ileride başka teçhizat olmadığı mesajını hatırlatan Kadi, Suriye ya da dünyanın başka bir bölgesinde NATO ile Rusya arasında doğrudan bir gerginlik olması ihtimali görmediğini sözlerine ekledi.
Rusya'nın Suriye'de S-300 ve S-400 füze savunma sistemlerini kullanmak istemesinin ülkeyi işgalcilere karşı korumaya yönelik siyasi bir karar olduğunu vurgulayan Kadi "Rusya NATO ve İsrail'e bu kadarının fazla olduğu, kendisinin uluslararası hukuka uymaya yönelik çok çaba sarf ettiği, ancak Batılı partnerlerinin bunu yapmadığını söylüyor" dedi.