Dünyadan sıra dışı mimari yapılar

Avusturya’nın ikinci büyük kenti olan Graz’da yer alan Kunsthaus Sanat Müzesi, modern mimarisi ve adeta uzaydan gelmiş bir yaratığı andıran şekliyle şehirde anında kendini belli ediyor. Bina, sanatla uzaktan yakından ilgisi olmayanları dahi büyüleyici görüntüsü ile içerisine çekmeyi başarıyor.Mimarları tarafından da “Friendly Alien” yani “Uzaylı Dost” olarak adlandırılan bu yapı, kentin mimarisinde bir mihenk taşı konumunda bulunurken içerisinde bulunan ileri teknoloji ile tam bir modern sanat müzesi olduğunu gösteriyor. Benzersiz mimarisi ile kentin sembolü olmayı başaran bina, yerli ve yabancı turistlerin en uğrak noktalarından biri konumunda bulunuyor.

Almanya'nın Darmstadt kentinde yer alan Waldspirale konut kompleksi, Viyanalı sanatçı Friedensreich Hundertwasser tarafından tasarlandı.Masal diyarını andıran kompleks, 105 daire, yeraltı otoparkı, kafe, bar ve kiosktan oluşmakta. Avluda ayrıca bir oyun alanı ve küçük bir yapay göl vardır. En yüksek noktasında bina oniki katlı bir yüksekliğe ulaşmakta.

Polonya'nın Sopot şehrinde bulunan Çarpık Ev. 2004'te inşa edilen ve yaklaşık 4000 m2'ye yayılan ve dekonstrüktivizm stilinde tasarlanmış bir yapı, Rezydent adındaki bir alışveriş merkezinin bir parçası olarak hizmet vermektedir.

Kanadalı mimar Moshe Safdie 1967 yılında Dünya Eserleri Fuarı için Kanada Pavyonu olarak tasarladığı Habitat 67 konut kompleksi, başlangıçta yoğun kent alanlarında yüksek kaliteli konut üretimi için deneysel bir çözüm olarak tasarlandı. Habitat 67, çeşitli kombinasyonlarla istiflenmiş ve çelikle bağlanmış şekil ve boyutları değişen prefabrik modüllerden yapıldı. Bir dizi yaya yolu ve köprüleri barındıran yapı bloğunda üst katlar için asansörler merkezleri de bulunmakta. Zemin katta ise park alanları ve yürüyüş yolları ayrılmış. Habitat 67 birçok mimara ilham olmuş, günümüzde de hedeflerini koruyan başarılı bir konut kompleksi olarak işlevini sürdürüyor.

Çin’in An-Hui kentinin Huainan bölgesinde bulunan ve gerçek bir piyano ve viyolonselin tam tamına 50 katı boyutunda inşa edilen The Piano House, dünya üzerinde görülmeye değer modern sanat yapıtları arasına adını yazdırmayı başarıyor. Bu ilginç ev, bölgeyi ziyaret eden turistlerin yoğun ilgisiyle karşılaşırken mimarisine ve ismine yakışacak şekilde müzik okulu öğrencileri için oldukça ilham verici bir derslik görevi de görüyor.Piyano’nun alt kısmında yer alan 2 farklı konser salonu sanatsal organizasyonlara ev sahipliği yaparken, üst katlardaki müzik odaları ise bölgedeki yerel kolejlerde okuyan öğrenciler için uygulama sınıfı olarak hizmet veriyor. The Piano House, hem göze hem kulağa hitap eden ve tüm detayları ile sanat ve sanatçı dostu bir yapının heyecanını taşıyor.

Ayakkabı Ev, ABD'li milyoner Albay Mahlon Haines tarafından 1948 yılında inşa edilmiştir. 'York Ayakkabı Sihirbazı" olarak bilinen Haines, bu evle ününe ün katmış ve adeta kendi reklamını yapmıştır. 45 metre uzunluğunda, 25 metre yüksekliğinde ve 17 metre genişliğinde olan bu ev günümüzde Haines'ın anısına bir müze olarak faaliyet gösteriyor.

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'da Vlatava Nehri kıyısında yer alan ve 'Dans Eden Ev' olarak adlandırılan binanın yapımı 4 yıl sürdü. Mimarlar Milunic ve Gehry tarafından inşa edilen bu binanın tarzı, sanat ve mimarlık çevreleri tarafından "yeni barok" olarak nitelendiriliyor. Mimarlar tarafından şehrin kültür merkezi olarak planlanan bu bina zaman içerisinde Prag'ın sembollerinden biri haline geldi.

Rusya'nın başkenti Moskova'da yer alan ve göz alıcı mimarisiyle yumurta andıran bu bina, turistlerin ilgisini çekiyor.

Hollanda’nın Rotterdam şehrindeki Küp Evler (Kubuswoningen), şehrin en ikonik yerlerinden ve cazibe merkezlerinden biridir. Hollandalı mimar Piet Blom tarafından tasarlanan bu evler, kelimenin tam anlamıyla 45 derece eğimli küplerden oluşuyor. Küp Evler’den biri Kijk-Kubus adı altında bir müzeye dönüştürüldü ve tam donanımlı haliyle küplerin içini merak eden ziyaretçilere tur imkanı sunuyor. Ayrıca, Rotterdam merkezli bir mimari kuruluş, küplerden birini Stayokay Hostel Rotterdam adıyla bir hostele dönüştürdü ve dünyanın her yerinden ziyaretçileri ağırlıyor.

Portekiz'in kuzeyinde, ünlü çizgi film Taş Devri'nden esinlenilerek yapılan ev, sanki çizgi filmdeki Çakmaktaş ailesininmiş gibi görünüyor. Kki kayanın arasına yerleştirilmiş 'Taş Ev", Rodrigues ailesi tarafından 1974'te inşa edilmiştir. Elektrik bulunmayan evde aydınlanmak için mum ışığı kullanılıyor. Kütükten koltuklar ve beton ile okaliptüs kullanılarak yapılmış yataklar, ilk dikkat çeken ayrıntılardan sadece birkaçı. Evdeki merdivenler de yine taş devri konseptini yansıtacak şekilde kütüklerden yapılmış. Ev turistik amaçla yapılmamasına rağmen her sene turistlerin akınına uğruyor.