Erdoğan, döviz kurlarında yaşanan hareketliliğin Türkiye ekonomisinde yarattığı sarsıntının yavaş yavaş geri kaldığını söyledi.
"Bu dalgalanma dönemini yavaş yavaş geride bırakıyoruz" diyen Erdoğan, "Sabırlı olacaksınız, ancak stoklara ve stokçulara da fırsat vermeyeceksiniz. Eğer stokçular belirlenirse kimse kusura bakmasın biz de gereğini devletin, yasaların bize yüklediği görev sebebiyle adımımızı atar gereğini yaparız" ifadesini kullandı.
'TÜM SEÇİM BÖLGELERİNDE ADAY ÇIKARACAĞIZ'
Erdoğan, FETÖ ile iş tutmamış, hizmet insanı olarak nitelendirilebilecek insanlara kapılarının açık olduğunu belirtti.
AK Parti'nin kuruluşunda belediyeciliği esas aldığını ifade eden Erdoğan, tüm seçim bölgelerinde aday çıkaracaklarını duyurdu.
AK Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
— Yeni sistemde yürütme ile yasamanın net bir şekilde birbirinden ayrılmasıyla sizler asli görevlerinize çok daha fazla zaman ayırma imkanı bulacaksınız. Bütçe görüşmeleri başlamadan önce ele alamamız gereken işler bulunmakta. 100 günlük icraat programına ilişkin düzenlemeler yer alıyor. Bu kapsamda 414 kanun maddesinin değişmesi gerekiyor. Yeni yönetim sistemiyle kanunlarda yapılması gereken güncellemeler bulunuyor. Bu kapsamda da 275 güncelleme bulunuyor. Bunlar aciliyet arz ediyor.
— Siyaset kurumu vakur bir duruş sergileyerek sürece olumlu katkı sağlamıştır. Ana muhalefet partisinin meseleyi ilgisi olmayan yerlere çekme gayretini milletime havale ediyorum, cevap verme gereği duymuyorum. Bir ülkede iktidara yürüme derdi olmayan, muhalefette kalan ve sürekli olarak ülkeye karalar çalan bir anlayıştan hiçbir şey olmaz. Benim milletim de bunlara iktidar koltuğu için yürü demiyor. Biz 2023'ten başlayarak 2053 hedeflerine ulaşmak için kan kusup kızılcık şerbeti içtik. Aslolan Türk milletinin menfaatleridir.
'MAHALLİ SEÇİMLER İÇİN İSTİŞARELERİMİZİ YAPIYORUZ'
— Tarih bizi öyle bir noktaya getirdi ki, ülkemizin kaderiyle partimizin kaderlerini birleştirdi. Allah korusun AK Parti'nin yıkılması, Türkiye için felaket olacaktır.
— Büyük devlet olmak demek içeride ve dışarıda pek çok meseleyi aynı anda başarıyla yönetmek demektir. Türkiye içeride disiplin, değişim üzerine kurulu ekonomik programını uygularken, dışarıda da adımlar atmaya devam ediyor. Cenevre süreci derde derman olmadı, o yüzden Astana sürecini başlattık. Bu çalışmayla bir süreç oluştu. Soçi-Ankara-Tahran süreci devam etti. Ardından bir Soçi zirvesi de yaptık. İdlib'de kötü giden süreçte Soçi'de hamdolsun orada bir muhtırayla ateşkes süreci devam ediyor. İdlib çevresinde 12 gözlem noktası bize ait. 10 noktası da Rusya Federasyonu'nda, 6 gözlem noktası da İran'a ait. Bu muhtıra ile buraları güçlendiriyoruz. Buralarda sıkıntı yaşanmasın. Rejimin İdlib'i tehdidi konusunda Rusya, içeride de Türkiye olarak biz her türlü tedbiri alıyoruz.
— Bölgede masada olduğunuz sürece sözünüz var. Artık bütün savaşlarda alanda varsanız, masada varsanız sözünüz geçer. Onun için baştan itibaren dünya 5'ten büyüktür dedik. Bunu sonuna kadar devam ettireceğiz. Alana sürdüğümüz bir tezimizdir. Bunu da kabul ettireceğiz.
'BU EMPERYAL MANTIKLA BİR YERE VARMAK MÜMKÜN DEĞİL'
— İdlib krizinin istenmedik bir şekilde gelişmesinde 1 milyon sığınmacının ülkemize gelmesi bekleniyor. Attığımız adımlarla 60 bin kişi geri döndü. Bundan sonra hem Cenevre'deki hem de Astana'daki görüşmelerde daha somut ilerlemeler sağlanacağına inanıyoruz. Biz Suriye halkıyla çözümü aramaya devam edeceğiz. Fırat'ın doğusundaki terör işgalini sona erdirmekte de kararlıyız. Terör koridoruna destek veren ülkelerin bundan vazgeçmesiyle çalışma imkanı bulabiliriz. YPG/PYD'ye gönderilen silahlar kime kullanılacak. Sınırın ötesinde Türkiye var. Bu nasıl stratejik ortak? Biz paramızla silah istedik vermediniz, ama terör örgütüne bedava veriyorsunuz. Bunu dünyaya nasıl izah edeceksiniz. Bu emparyal mantıkla bir yere varmak mümkün değil.
'HER KONUDA ANLAŞTIĞIMIZI SÖYLEYEMEM'
— BM Genel Sekreteriyle ve 14 ülke liderleriyle görüşmelerimiz oldu. Liderlerle görüşmelerimizde ikili ilişkilerimizi ve bölgesel gelişmeleri ele aldık. Ülkedeki dini ve etnik gruplara ABD'de daha etkin olmalarını tavsiye ettik. İş dünyasına da ülkemize yatırım çağrısı yaptık. Almanya'da gayet verimli görüşmeler gerçekleştirdik. Yanlış algıları, bilgileri kendilerine açıkça ifade ettik. Söylemediğimiz bir şey kalmadı. Aynı şekilde onların düşüncesini dinledik. Her konuda anlaştığımızı söyleyemem. Bu ziyaretten sonra Almanya ile ilişkilerimizin daha olumlu seyredeceğine eminim.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.