‘TÜRKİYE'DE ÇOCUKLAR İÇİN OKUL SEÇİMİNİ AİLELER YAPIYOR'
Biz öğrenci odaklı gidiyoruz. 88 ülkede 170'e yakın irtibat ofisiyle iş yapıyor olacağız. Aileler için ayrı öğrenciler ve kurumlar için ayrı bir servis hayata geçiriyoruz. Ülkelerin milli eğitim bakanlıkları ve YÖK benzeri kurumlarıyla birlikte çalışıyoruz. Öğrencinin tam olarak ne istediğini, hangi bölüm için uygun olduğunu tespit edip ona uygun önerilerde bulunuyoruz. Öğrenci mühendisliğe mi tıbba mı yatkın bunu ölçümleyebiliyor ve ona göre ülkeleri seçiyoruz. Her ülkenin kültürel farklılıkları var. Bazen öğrenci buranın havası beni çok boğdu deyip geri gelebiliyor. Bütün masraflar yanıyor.
Türkiye'de genelde aileler karar verip çocukları yönlendiriyor. Biz bunu değiştirmek istiyoruz. Odak noktamız öğrenci. Bazen öğrenci de ne istediğini bilemeyebiliyor. Eğitim koçlarımız testleri yapıp uzmanlara değerlendirtiyor. Aileleri de işin içine alıyoruz. Bunu öğrencinin faydasına nasıl sağlarız diye bakıyoruz. Lise sınıflarında öğrenci için çalışmalara başlamak doğru olacaktır. 3 yıl sonra neyi hedefliyorsa ona yönelik çalışmalara lisenin bayında bakması lazım.
Yapay zekada öğrenci bir profil açıyor kendini. Onun içinde yapay zeka öğrenciyi takip ediyor ve oraya girdiği her bilgi onun için çok değerli. Hatta öğrencinin sosyal medyasına bile bakarak seçim zamanı geldiğinde öğrenciyi uyarıyor ve ona göre önerilerle geliyor. Öğrenci içine kapanıktır çok hareketli bir şehre gittiğinde bunalabilir. Veya seçtiği spor dalı o üniversitede olmayabilir. Sistem ona sürekli uyarılar çıkarıyor. Avrupa'da Macaristan, Litvanya ve İtalya gibi ülkeler alternatif eğitim kaynakları olarak öne çıktı. Geçen seneye kadar Çin dışarı öğrenci gönderiyordu ve şu anda dünya üniversite listelerine girmeye başladılar. Çok büyük yatırdım yapıyorlar. Ekonomik gücü de katıldığında insanlar Çin'e gidip o tecrübeyi edinmek orada olan biteni öğrenmek adına üniversite taleplerini oluşturdular."