2024 yılında yapılacak Avrupa Futbol Şampiyonası, Euro 2024 ev sahipliği için Almanya ile finale kalan Türkiye için oylama dün yapıldı. Ülkece kazanılması adına büyük beklentilerin içine girilen bu oylamada 12-4 gibi açık bir farkla Almanya Euro 2024 ev sahipliğini kazandı. Cumhuriyet gazetesi spor müdürü Arif Kızılyalın, Seyr-i Sabah programına yaptığı açıklamalarda oylamayı ve ev sahipliğinin kaybedilmesi sürecine giden adımları anlattı. Kızılyalın, özellikle Türkiye'nin insan hakları konusunun oylamada yüzde 30 mertebesinde etkili olduğunu söyledi:
‘KEŞKE ULUSLARARASI ARENADA TANINMIŞ YÜZLERİMİZİ KOYSAYDIK'
"Almanya ile yarıştığımız gün tanıtım filmimizde Nusret'in kullanılmasına bugünkü köşe yazımda da mecazi olarak yer verdim ama o buz dağının görünen kısmı. Biz Nusret'i ön plana çıkarırken Almanya Löw'ü koymuş, Rudi Voller'i koymuş, biz Nusret'i koyuyoruz. Bizim uluslararası arenada tanınan yüzlerimiz var, Hamit Altıntop'u koyarsınız, Fatih Terim'i, Mustafa Denizli'yi, Nihat Kahveci'yi koyarsınız. Ama biz ne yazık ki Beşiktaş kadın futbol takımı başkanı bir hanımefendiyi, ampüte milli takımından bir futbolcuyu koyuyoruz. Sayın Ali Koç son anda dahil edilmiş ekonomimizi anlatmak için. Ama bu işler son dakikada bu yöntemlerle olmaz.
Tanıtım filmini bir kenara bırakırsak… Türkiye'nin altyapı sorunu var. 2020 olimpiyat seçmelerinde yine aynı golü yemiştik. Orada da TOKİ'den insanlara sunum yaptırmıştık dünyaca ünlü basketbolcu ve güreşçilerimizin olmasına rağmen. Türkiye'nin projesinde yer alan maç kentlerinde İstanbul ve Antalya dışındaki illerde otel sorunu var. Konya'yı koymuşuz ama orada otel sorunu var, grup maçı oynatacak yeterli yatak sayısı yok. İzmir, bütün Avrupa'nın ilgisini çeken bir lokasyon olmasına rağmen onu koymamışız. Siyasete girmeyeyim diyorum ama İzmir'in konmamasının sebebi siyasi.
Antalya'nın stadı çok güzel ama yaparken şunu 10 bin kişilik fazla koltuk koyun. UEFA yetkilileri ‘Çeyrek finale kadar Türkiye idare ediyor sonrasında yeterince büyük stadı yok, orada tıkanıyorsunuz' diyorlar. İnsanlara çay, simit, köprü, Marmaray ile tanıtım yapmamanız lazım. Kes, kopyala, yapıştır şeklinde bir tanıtım filmi olmuş. Prodüksiyon ve senaryo yok. Almanya yaşayan ünlü futbolcularını oynatmış. Bu tanıtım filminin fikrini kim verdi? Bir federasyon yetkilisi vermiş. Türkiye'de bu konularda çok iyi senaristler var. Sayın Demirören medyanın çok büyük bir kısmına hükmediyor. Elinin altında onlarca çok kaliteli spor adamı var. Onlardan bir kurul oluştursa, ona yok mu diyecekler? Bu işe federasyonu da karıştırmadılar. Bu kadar basit olmamalı her şey.
İnsan hakları konusu bu etkinliğin bize verilmesini yüzde 30 etkiledi. Siz diğer işleri iyi yapmış olsaydınız, insan hakları ihlallerine karşı devlet güvencesi vermiş olsaydınız çevrenin korunması güvencesi verseydiniz yine yetecekti. UEFA başkanı dün Türkiye'den aksiyon bekliyorduk dedi. Katar, FIFA üyelerine rüşvet vermekle suçlanıyor. CIA de dahil olmak üzere bütün istihbarat örgütleri araştırıyor bunu. Katar'a dünya kupasını getiren halkla ilişkiler şirketi Türkiye ile de çalıştı. Biz şüpheyle bakılan bir şirketle çalışarak ayrıca bir gol yedik. Bu şirket bize, Mesut Özil konusunu kaşımamamızı söylemiş. Bu konunu üstüne gidilse sonuç değişik olabilirdi çünkü Avrupa ırkçılık konusunda çok hassas. Biz zaten 9-7 gerideydik. Macar, Bulgar, Hollanda gibi üyeler bizim yanımızdaydı. Biz farklı oylar almak istedik. Ceferin'in bile bizden yana kullanacağını düşünüyorduk ona daha önce başkanlık sırasında verdiğimiz destek yüzünden. Ama olmadı. Almanya'da ikinci lig maçlarını 60 bin kişi seyrediyor bizimkinin ortalaması yaklaşık 600. Bizim spor kültürümüz yok. Biz kahvelerde oturup birbirimize laf sokmayı sahaya su şişesi atmayı seviyoruz."