Stratejik istikrarı etkileyen tüm faktörlerin koşulsuz olarak dikkate alınması gerektiğini ifade eden Lavrov, askeri ve nükleer kapasiteye sahip tüm ülkelerin nükleer silahların yayılmasını önleme hususundaki müzakere sürecine katılması gerektiğini kaydetti.
'TAHRAN, ÜZERİNE DÜŞEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİRDİ'
ABD’nin İran nükleer anlaşmasından tek taraflı çekilmesinin nükleer silahların yayılmasının önlenmesine tehdit teşkil ettiğini vurgulayan Lavrov, Tahran’ın nükleer program çerçevesinde üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğine işaret etti.
Lavrov, "Rusya, şu anda İran, Çin ve Avrupa Birliği (AB) ile aktif bir şekilde üzerinde çalıştığı İran nükleer anlaşmasının korunmasının gerekliliğinden emin. Aksi takdirde bütün Orta Doğu’da, bölgenin istikrarına ve nükleer silahların yayılmasını önlemeye karşı risklerle dolu büyüyen bir gerginlik ile karşı karşıya kalabiliriz" ifadesini kullandı.
'SKRİPAL OLAYINDA ORTAK İNCELEME TEKLİFİNDE BULUNDUK, İNGİLTERE İŞBİRLİĞİNİ REDDETTİ'
En büyük iki nükleer güç olan Rusya ve ABD arasındaki diyaloğun kitle imha silahlarının yayılmasını önlemek için önemli olduğunu vurgulayan Lavrov, kitle imha silahlarının devlet dışı organizasyonlara sızmasını engellemek ve nükleer silahla terörizme karşı mücadele etmek için Moskova-Washington etkileşiminin gerekli olduğunu dile getirdi.