Otomatik BES uygulamasının zorunlu olacağına dair iddialara ilişkin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi veren CHP'li Budak, "Krizde önlem arayışlarında ilk hedef kıt kanaat geçinen emekçinin sınırlı kaynakları olmamalı, fon arayışları yeni kara delikler, yeni dipsiz kuyular oluşturmamalıdır" dedi.
"Emekçilerin kazancından yapılan kesintiyle Ağustos 2018 itibariyle 124 milyar lirayı aşan İşsizlik Fonu'nun amacı dışında kullanımıyla ilgili eleştirilere kayıtsız kalan iktidar, yeni bir dolaylı vergi arayışındadır. Krizde halkın ödeyeceği bedeli artırmaya dönük bu yaklaşım, geçmişte ‘Tasarrufu Teşvik Fonu' ve ‘Konut Edindirme Yardımı' gibi adlarla emekçinin kıt kaynaklarının hükümetler eliyle eritildiği örnekleri akla getirmektedir. 1980'li yılların sonunda başlayıp 2000'li yılların başında tasfiye edilen bu fonlar, karmaşık hesaplarla adeta birer dipsiz kuyuya dönüşmüştür. Söz konusu uygulamalar, sabit gelirlinin sınırlı kaynaklarını bütçedeki kara deliklere yama etmiş ve onlarca yıl süren davalarla yargıyı meşgul etmiştir. Şu anda hükümetin planladığı önlemler de yine geçim zorluklarıyla boğuşan emekçileri hedef almaktadır.
Öte yandan bu iktidar, ekonominin en önemli faktörlerinden biri olan beklentileri de yönetememektedir. Bir yandan OKS, diğer yandan altın tahvili şimdi de zorunlu BES söylentileri Hazine'nin nakit ihtiyacının kritik düzeyinde olduğu izlenimi yaratmakta ve tasarrufların yastık altına girmesine, finansal piyasalarımızın dışına çıkarılmasına ve yatırım kararlarının ertelenmesine neden olmaktadır.
'ZORUNLU HALE GETİRİLMESİ ANAYASA'YA UYGUN MUDUR?'
Merkez Bankası'na yapılan müdahalelerde olduğu gibi, ekonominin diğer alanlarına da vatandaş aleyhine müdahale edilerek, adaletsiz teşvik sistemleri ve zorlama tasarruf yöntemleri ile vatandaş tedirgin edilmemelidir. Bir yandan yanlış politikalarla halkı fakirleştirip, bir yandan da onların yetersiz gelirlerinden tasarrufa gitmek nasıl bir tutarlılıktır? Elbette bütün aklı başında iktidarlar tasarruflar artsın ve yatırıma dönüşsün ister ama bu, insanları zorlayarak değil onlara yarınlara umutla bakacakları ekonomik refah ve güven ortamını sağlayarak mümkündür."
"Bireysel Emeklilik Sisteminde kamu ve özel sektör çalışanları için zorunlu uygulamanın kapsamı genişletilecek midir? Bu yönde hazırlık varsa kapsamı ne olacaktır? 15 yıldır enflasyon farkı dışında zam almamış olmasına rağmen, ağır bir doğrudan ve dolaylı vergi yükü altında bulunan çalışan kesimin mali haklarına zorunlu bir sistemle müdahale edilmesinin amacı nedir? Zaten zorunlu bir sosyal güvenlik sistemi varken ikinci bir sosyal güvenlik modelinin zorunlu hale getirilmesi Anayasa'ya, yasalara ve uluslararası sözleşmelere uygun mudur? Bu konuda olası yargı uyuşmazlıklarıyla bir öngörüde bulunulmuş mudur, planlama yapılmış mıdır? Zorunlu BES katılımcıları uzun süreli zorunlu kesintilerinin aktarılacağı fonları istedikleri gibi belirleyebilecek ve istediklerinde değiştirebilecekler midir? Bu kesintilerin, finans piyasalarında 'çöp fon' olarak adlandırılan istikrarsız ve riskli alanlara yatırılmayacağının güvencesi var mıdır? Çalışanlardan zorunlu alınan kaynakların, diğer yatırım araçları ve enflasyon karşısındaki olası değer kayıplarına karşı devlet garantisi sağlanacak mıdır?"