‘ŞİRKETLER 'YAŞLISIN', DEVLET 'GENÇSİN' DİYOR'
"Bizler 8 Eylül 1999 öncesi ilk işe girişte; kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl ve 5000 prim günü sözleşmemizi yapmış olduk. Sonrasında 4447 no'lu yasa çıkarıldı. Bu yasa ilk defa geriye doğru işletilip çalışanlara mağduriyet yaşatıldı. Kademeli yaş haddi eklendi. Ben 10 yıl yaş haddine tabi tutuldum. 15 yıl bekleyen arkadaşlarımız var. Bu yasanın geriye işletilmesinden kaynaklanan sorunların ortadan kaldırılmasını istiyoruz. Arkadaşlarımız işten çıkarılıyor bu yaştan sonra artık verimli olamıyorsun diye. Devlete gidiyoruz devlet bize sen daha gençsin emekli olamazsın diyor. Bu haliyle çok ortada kaldı. Özel kesimin mağduriyeti de had safhada. Bu yasanın iptaliyle ilgili 5 yasa teklifi var. Bunun çözüleceğine yönelik çok umutluyuz. 1 Ekim Meclis açılışından sonrasında toplumsal bir yara ve sorunun çözümüne imza atılacak.
İktidarla çok fazla iletişim kuramıyoruz. Vekillerimiz sorumluluk mu almak istemiyorlar. Dilekçelerimiz Cumhurbaşkanlığı'na kadar gitti. Çalışma Bakanlığı'nın kapısına kadar gittik. Kapılar kapalı olduğu için şu anda görüşme yapamadık. Yeni yasayla emeklilik kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaş oldu. Biz 38 yaşında emeklilik istemiyoruz. Ama yasanın geriye doğru işletilerek anayasa ihlali yapılmasını da istemiyoruz.
2008 yılında bir yasa çıkarıldı sosyal güvenlik reformu adı altında. Aylık bağlanma oranları 65'ten yüzde 20'lere düşürüldü. Asgari ücretin biraz üstünde yatırılan primlerde sizin maaşınız düşürülüyor. Yatırılan maaşlar asgari ücretin altında. Biz hem yaş hem maaş mağduru olduk."