"Bana düşen budur. Gerisi için Cumhurbaşkanımız, partimizin yetkili organları, partimiz için en uygun aday kimse onu aday olarak göstereceğinden hiçbir şüphe yok. Benim devam etmem yönünde karar alınırsa, çalışmalarımıza devam ederiz. Başka bir aday olursa, çalışmalarımızı sonuna kadar devam ettiririz. Eğer benim olmam hayırlı olmayacaksa, ben olmak istemem."
Adaylık işinin hırsla olmayacağını, kendisinin de öyle bir hesabının bulunmadığını kaydeden Tuna, "Hesap işi değil nasip işidir. Bunların hepsi emanet görevler, gelip geçici işler" ifadesini kullandı.
Tuna, şunları kaydetti:
"Bundan sonra da böyle bir görev verilirse çalışmalarımıza devam ederiz. Yoksa ‘ben aday olayım' demekle aday olunmaz. Aday adayı olmak başka bir şey, aday olmak başka bir şey."
Mustafa Tuna, "Siyasi hedefleriniz arasında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı var mıydı?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Hedef olması için mevcut görevini en iyi şekilde yapman gerekir. Ben yan gelip yatayım sonra Cumhurbaşkanı olayım, olmaz böyle bir şey. Sen üzerine düşen görevleri hakkıyla yapacaksın, gerisi kendiliğinden gelir. Siyasette matematik çalışmaz. Halkla temasın olacak, vatandaşın dertleriyle dertlenmiş olacaksın. Siyaset vatandaşın daha iyi şartlarda yaşasın diye yapılır. Gelecek sorunların öngörülmesi için yapılır. Yolu, kaldırımı bürokrat zaten yapar."