Sözlerine "Eminim hemen 'Biz TSK’yı değil askerî vesayeti ve darbeci zihniyeti bitirdik' diye savunmaya geçeceksin" diye devam eden Küçük, şunları kaydetti:
"Her Allah’ın günü anaakım kanala saatlerce çıkan ama akrabaları dışında 1 kişinin bile tanımadığı büyük ekran starlarını da ben bitirdim! Programları yayınlanmadığında fark eden bir kişi bile olmamasının da sebebi benim! Ben olmasam bu starlar reyting rekoru kıracak ve onlarla resim çektirmek için insanlar kuyruğa girecekti! Bizim tarafın medyasında tiraj ve reyting patlaması olacaktı, ah şu Cem Küçük ahhhh! Hep benim “manevi terör”üm yüzünden bunlar oluyor değil mi Nagehan? Zaten iki gün önce yönetimi değişen Cumhuriyet’in Marksist yazarlarının bir zerre yankı uyandırmamasının da sebebi benim! Kaç senedir yazıyorlar, yaşayıp yaşamadıkları belli değil. Şimdi gazeteden kovuluyorlar ve gönderilmeleriyle de kimse ilgilenmiyor. Ben olmasam bu Marksistlerin hepsi yazılarıyla ortalığı yıkacaktı aslında ama zorla yeteneklerini ben engelliyorum. Şimdi Cumhuriyet gazetesinin yönetimi olması gerektiği gibi Atatürkçülere, diğer bir deyimle Kemalistlere geçiyor ama göreceksiniz Cumhuriyet’ten kovulan Marksistler bunun sebebini de tıpkı Nagehan gibi bana bağlayacaklar."
Küçük, Alçı'nın "Onun ısrarıyla kaç kişi medyadan tasfiye olmadı mı? Kovdurduğu kimi yazarlar ayrı gazete kurmak durumunda kalmadı mı? ifadesine de tepki gösterdi. "Karar gazetesini kastediyor. Birincisi onları ben kovmadım ama sonuç olarak eğer bu isimler etkili ve güçlü kalemler olsaydı en azından bir manşetleri etkili olurdu" diyen Küçük, şöyle devam etti:
"Kimse o gazetenin çıkıp çıkmadığının bile farkında değil. Bir tane bile hatırlanan manşetleri yok. Varsa sen bana söyle. Bu da mı benim suçum Nagehan? Onlar çok etkili ve yankı uyandıran işler yaptı da gece yarısı zorla ben mi manşet değiştirdim? Bunlar bizim tarafın medyasının başında olduğu ve astronomik maaşlar aldıkları dönemde kasım kasım kasılıyorlardı. Herkese tepeden bakıyorlardı. Ama güçleri kalemlerinden değil ilişki ve yalakalık ağlarından geliyordu. Şimdi suratlarına bakan yok. Çünkü yetenekleri yok. Ayrıca ben şu an bizim tarafta olan ve yetenek-zekâ olarak Karar'cılardan farkı olmayanları da çok ağır eleştirebilen dürüst bir kalemim. İşte geçen haftaki iki yazım bunu çırılçıplak ortaya koymaktadır. Ben inandığımı ve gördüğümü yazarım."