Gazeteler köşe yazarsız çıksa kimsenin fark etmeyeceğine emin olduğunu söyleyen Küçük, Hürriyet yazarları Ahmet Hakan ve Ertuğrul Özkök'ün 'eskiye oranla dehşet okur kaybettiğini' yazdı. Özkök, "Habertürk'te de Fatih Altaylı ve Nagehan Alçı iyi arbitraj alıyor, tıklanıyor ama diğer herkes bitik" dedi.
"Açık konuşalım. Artık hemen hemen hiçbir köşe yazarı ya da diyelim köşe yazanların yüzde 99'u yankı oluşturmuyor. Ne söylediklerini halktan hiç kimsenin taktığı yok. Sözlerinin bir değeri kalmadı. Zaten çoğu köşe yazarının ismini toplumun yüzde 99,9'u tanımıyor. Köşe yazarları genelde 'Benim halkta karşılığım var' diyerek kendi kendini kandırıyor. İster hükûmetin yanında ister hükûmetin muhalifi olsun bu fotoğraf değişmiyor. 3-4 sene öncenin çok okunan ideolojik yazarlarını da kimsenin taktığı yok. Kemalistler de 'Kemalizm geri dönecek biraz daha sabır' morfininden sıkıldı ve bunaldı.
'YAZARLIK VE YORUMCULUK İŞİNE ÖLÜ TOPRAĞI SERPİLMİŞ DURUMDA'
Sadece köşe yazarı değil TV'lerde yorum yapan konuk havuzu da ölü ve bitik durumda. 250 kere anaakım ekrana çıktığı ve köşe de yazdığı hâlde toplumun hiç tanımadığı adam dolu ortalık. Eskiden bazı kişiler ilk TV'ye çıkışında bile olay oluştururlardı. Hem bizim taraftan hem karşı taraftan vardı böyle yıldız isimler. Şimdi bu dönemin sonuna gelindi. 250 kere prime time'da anaakım ekrana çıkıp ve bir de köşe yazıp tanınmamak ve bilinmemek. Bu gerçekten akıl almaz bir başarı. Bu kadar silik ve buhar şahıs olabilmek. Mesela bana geçenlerde CHP'li bir dostum bir isim vererek, 'Bu ara sizin kanatta AK Parti tepelerinde bu adam modaymış' dedi. O bahsettiği şahsın ismini ilk kez duymuştum. 'E dedi ekranlara çıkıyor ya sürekli. Bana kendisi söyledi.' Sonra suratını görünce biraz anımsadım ama ismi aklımdan çıkmış. Sordum soruşturdum tanıyan yok. Ben değil kimse tanımıyor o kişiyi.
'YAZIYORLAR TİRAJ YOK, OKUNMA YOK'
TV ortamları için 'Efendim gerçek muhalif olduğumuz için çıkamıyoruz' diyenlerin de dediğim gibi kendi mecralarında suratlarına bakan yok. Alın işte çok pohpohlanan Muharrem İnce bile bomboş çıktı. Erdoğan'a karşı olmak dışında İnce'nin bir özelliği yoktu. Şu an takan kimse yok. Hâlbuki yeni ve güçlü ses olsa yerel bir internet sitesinden bile kafa çıkartsa bir anda fenomen olur. Elvis Presley dandik bir plak şirketinden çıktığında bile ortalığı yıkmıştı. İster yazılı ister görsel alanda olsun bir 'aura'sı olan kişi ortalığı yıkar geçer.
'ÖZKÖK VE HAKAN'IN TOPLUMDA KARŞILIKLIKLARI YOK AMA…'
Habertürk'te de Fatih Altaylı ve Nagehan Alçı iyi arbitraj alıyor, tıklanıyor ama diğer herkes bitik. Dediğim gibi bilimsel rakamlar bunu söylüyor. Zaten bu grup bu yüzden çok büyük tenkisata gidiyor. Fatih Altaylı ile de çok kavga ettim ama Özkök-Hakan ile ilgili söylediklerim onun için de geçerli. Ben adil adamım. Gerçi şimdi sırf reytingi pompalamak için Altaylı-Alçı arasında kadın hakları polemiği çıkardılar ama başarılı oldu. Fakat Altaylı kadın haklarıyla ilgili kalem oynatırken söylenecek öldürücü argümanı bakıyorum hiçbir köşe yazarı akıl edip yazmıyor. Oysa bilinen bir olgu bu. İşte bunun için zaten köşe yazarlığının ve yorumculuğun sonu geldi diyorum. Diyeceksiniz ki sen niye yazmıyorsun o öldürücü argümanı? Ben zamanında yazdım, çok da okundu ama bizim tarafta okunmanın ve ilgi görmenin hiç önemi yok.
'BAZI GAZETELER KÖŞE YAZARSIZ ÇIKSA AKŞAMA KADAR KİMSE FARK ETMEZ'
Bu ülkede bazı gazeteler köşe yazarsız çıksa akşama kadar kimsenin fark etmeyeceğine eminim. Zaten benzer şeyler oldu. Bir yazarın 3 gün üst üste aynı yazısı çıktı ve kimse fark etmedi. Şüphesiz aynı şey bugün Milliyet ve Vatan için de geçerli. Bu gazeteler de köşe yazarsız çıksa kimsenin fark etmeyeceğine eminim. Eski dönemin tanınmış isimleri bile ne yazıyor ne yazmıyor kimse farkında değil, umurunda da değil. Hiçbir yazı okunmuyor ve tıklanmıyor. Bir ara bu gazetelerde yazanlardan 'Şu muhalif şu yandaş' listeleri düzenlenmişti. Yahu ne muhalif olanları ne yandaş olanları toplum tanıyordu ve biliyordu. Bilinmeyen insanın muhalifi ya da hükûmet yanlısı mı olur? Bunlar ekrana aynı titrlerle çıksa da ne olur? İşte olmuyor ve adım adım dediğime geliyoruz, köşe yazarlığının ve yorumculuğun sonuna."