Açıklamada, "Rusya, İran ve Türkiye liderlerinin 3. zirvesi çok yapıcı geçti ve İdlib'deki teröristlerin yuvasının nihai olarak yok edilmesi konusunun bu kadar önem kazandığı bu kırılma noktasında Suriye çözümünün garantör ülkeleri arasında en önemli uzlaşma oldu. Bizim koalisyonumuz, aslında Suriye'deki teröristlere silah bırakmak ve direnişe son vermek için son bir şans tanımış oldu. Zirvenin önemli bir sonucu, başta Suriye'deki varlıklarının yasadışı olduğu herkes tarafından kabul edilen ABD ve uydu devletleri tarafından olmak üzere, egemen Suriye'ye yönelik her türlü provokasyonun ve dış baskının yapılmasının kabul edilemezliği konusundaki ortak anlayış oldu" ifadelerine yer verildi.
'TERÖRİSTLERİN NİHAİ BOZGUNA UĞRATILMASINDAN SONRA DA İŞBİRLİĞİ SÜRECEK'
Tarafların yayınladığı ortak bildiri metnine de değinen Jeleznyak, "Tahran bildirisinde Astana formatı çerçevesinde ileriye dönük siyasi uzlaşma ilkelerinin konması ve (tarafların) anayasa komitesinin nihai oluşumuna yardım etmeye hazır olması, Suriye'deki siyasi süreçleri ve özgür seçim hazırlıklarını şüphesiz olumlu etkileyecek" ifadelerini kullandı.
Rus vekil ayrıca Batı ülkelerinin siyasi irade göstererek Suriye'ye insani yardım yapma gerekliliğini beyan etmek yerine Suriye halkına gerçek yardımda bulunması gerektiğini de sözlerine ekledi.