Ağustos ayı enflasyonunun yüzde 18'e ulaşması sonrası gözler önümüzdeki hafta yapılacak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında. 13 Eylül Perşembe günü yapılacak toplantıda Merkez Bankası'nın faiz artışı yapması bekleniyor. Öte yandan 10 Eylül Pazartesi günü Türkiye'nin ikinci çeyrek büyüme oranı açıklanacak. 2018'in ilk çeyreğinde ekonomi yüzde 7.4 büyümüştü.
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Ekonomik Araştırma Forumu Direktörü Prof. Dr. Selva Demiralp, enflasyondaki artışla birlikte Merkez Bankası'nın eylül ayı toplantısında alınabilecek olası kararları ve önümüzdeki döneme ilişkin ekonomik beklentileri RS FM'de değerlendirdi.
Prof. Dr. Selva Demiralp, enflasyondaki mevcut rakamın, hedefin üç katını aştığını anımsatırken, son haftalardaki kur artışının etkisinin henüz görülmediğini belirtti ve yıl sonu enflasyonunun yüzde 20-21 seviyesinde olabileceğini öngördü.
Üretici fiyatlarınında yüzde 30'un üzerinde bir artış yaşandığına dikkat çeken Demiralp, bu maliyetin eninde sonunda tüketiciye yansıtılacağını söyledi.
Enflasyonun ekonomideki en hassas dengesizliklerden biri olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Demiralp, "Yüzde 5'lik enflasyon hedefinde, rakam yüzde 7-8'lere ulaşınca belki fiili etkisi bu kadar yansımıyordu. Ancak yüzde 18'e ulaştığında vatandaşlar enflaysonun kitapta anlatılan zararlarını bir fiil hissetmeye başladılar" diye konuştu.
Ekonomist Prof. Dr. Selva Demiralp, enflasyonun kontrol altına alınmasının formülünün net olduğunu belirterek, bunun yolunun 'Merkez Bankası'nın sıkı para politikası uygulaması ve Merkez Bankası'nı destekler şekilde sıkı maliye politikası' olduğunu hatırlattı.
Merkez Bankası'nın para politikasının enflasyon seviyesi doğrultusundan yeniden değerlendirileceği açıklamasına atıf yapan Demiralp, 13 Eylül'deki TCMB toplantıyı işaret etti; "Enflasyonun bu seviyelere ulaştığı bir ortamda, Merkes Bankası'nın sıkı para politikası hamlesiyle buna cevap vermemesi artık kaçınılmaz. Ancak bence böyle bir açıklama yerine acil toplanıp ciddi bir faiz artışına gitmek daha etkili olurdu" diye konuştu.
Merkez Bankası'nın faiz artırımı için geç kaldığını görüşünde olan Selva Demiralp, bu ayki toplantıda en az 500, hatta 1000 baz puanlık faiz artışı yapılması gerektiğini söyledi:
"Şu anda faiz artışında geç kalmanın bedelini ödüyoruz. Enflasyon 7.5-8'lerde iken 100-200 baz puanla kontrol edebileceğiniz piyasalarda artık beklenti, 1000 baz puan seviyelerinde. Merkez Bankası'nın atacağı bu tür bir adım 'gerek şart' ama 'yeter şart' değil. Bu durum artık tek başına Merkez Bankası'nın kontrol edebileceği bir problem olmaktan çıktı. Maliye politikasının para politikasını destekleyeceği şekilde somut adımlar atılmalı."
TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu Direktörü Prof. Dr. Selva Demiralp, 10 Eylül'de açıklanacak ikinci çeyrek büyüme oranına ilişkin de değerlendirme yaptı.
Son dönemde ekonomide yaşanan sorunların etkileirnin üçüncü ve dördüncü çeyrekte görüleceğini belirten Demiralp, nisan, mayıs, haziran aylarını kapsayan ikinci çeyrekte, bir önceki çeyrekteki yüzde 7.4 kadar güçlü olmasa da yüksek bir büyüme rakamının ortaya çıkacağını söyledi.
Demiralp'a göre kur şokunun, faizlerdeki seviyelerin ve jeopolitik risklerin yansımasının görüleceği 3. ve 4. çeyreklerde ise negatif büyüme rakamı görülebilir.