Elif Şafak, TRT'de her hafta sonu yayımlanan 'Western' kuşağının kaldırılmasına da değindi. Şafak, "Western" kuşağıyla büyüğüdüğünü ve Amerika'nın 'Dallas' dizisinin Türkiye'de ilk yayımlanmaya başladığı sıralarda çok ilgi gördüğünü, dizi ve film karakterlerini 'Amerikalı, batılı' olarak görmediklerini belirtti.
Geçmişte, Türkiye'de Batı karşıtlığı olmadığını, "Geçmişe dönüp baktığımda, beni en çok etkileyen şeyin: Batı karşıtı, Avrupa karşıtı duyguların olmadığı" sözleriyle ifade eden Şafak, "Bunun bir sebebinin Türkiye'nin Cezayir ya da Fas gibi sömürgeleştirilmemiş olması" diye belirtti. Türkiye'de, sömürgeciliğin kollektif hafızasının olmadığını söyleyen Şafak, Türklerin eskiden kendilerini Avrupa'nın bir parçası olarak gördüğünü fakat artık 'naif ve iyimser Türkiye'nin' olmadığını ifade etti.
Şafak, AK Parti hükümetinin yıllar içerisinde iç ve dış politikaları, otoriterizmi ile ülkede aşırı milliyetçiliğin ve kökten dinciliğin oluştuğunu iddia etti. Şafak, ülkede cinsiyetçiliğin, cinsiyet eşitsizliğinin arttığı; okullarda, sokaklarda milliyetçiliğin ve sağcı popülizmin yaygınlaştığı iddialarına değindi. Şafak, yaşanan bu gelişmeler sonucunda "Yıllar içerisinde benim anavatanım içe dönük ve Avrupa karşıtı oldu" ifadesini kullandı.
Yazıda, AK Parti'nin ekonomik politikaları, ABD ile yaşananlar ve 'Türkiye'nin anti-demokratik dönüşü'nün Türk Lirası'ndaki düşüşü tetiklediği ifade edildi. Şafak, Erdoğan'ın vatandaşlara, "ABD mallarına boykot çağrılarını ve döviz bozdurma" taleplerinin, ağustos ayı boyunca neredeyse her gün hükümet yanlısı televizyon kanallarında, Avrupa'yı ve Batı'yı protesto etmenin bir yolu olarak verildiğini söyledi.