Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soran Cumartesi Anneleri'nin önceki günkü eylemlerine yönelik müdahaleye ilişkin açıklama yapan Bakan Soylu, "Bugün terör örgütleri, bu odaklar eliyle bir başka istismar alanı peşinde koşuyorlar, anne istismarı. Yapılmak istenen çok açıktır. Annelik kavramı üzerinden bir mağduriyet oluşturup, hem teröre bir mağduriyet maskesi giydirmeye çalışıyorlar, hem de toplumu ayrıştırmaya çalışıyorlar" ifadesini kullandı.
"Galatasaray Lisesi önünde toplanıyorlar. Peki bu işin aslı nedir? 1995 yılında, resmi raporlarla ve örgüt içi itiraflarla belgelenmiş, aşırı sol TKP/ML örgütü tarafından gerçekleştirilmiş bir örgüt içi infazın suçunu devlete yıkmaya çalışan bir eylem. Kayıp falan değil, gözaltına alınmış değil, örgüt infaz etmiş, bir kenara bırakmış. Bu olay üzerinden bir mağduriyet hikayesi üretildi ve yıllardır annelik üzerinden bir istismar ortaya konuluyor. Bugün de terör örgütü ve bölge sorumlusunun bahane edildiği bir anlayış söz konusudur. Dikkat edin, son günlerde renkli listelerde aradığımız teröristleri, bölge sorumlularını etkisiz hale getirdikçe bu tepkiyle karşılaşıyoruz. Bu bir tesadüf değildir. Bunu kabul etmek de mümkün değildir.
'ÇOK AFFEDERSİNİZ BU KİŞİLER EMİNÖNÜ MEYDANI'NDA GEZERKEN Mİ KAYBOLDU?'
Cumartesi Anneleri'nin 700. gösterilerini yapmak istediğini belirten Soylu, "İzin vermedik, doğrudur. Çünkü artık bu istismarın ve kandırmacanın son bulmasını istedik. Bu ikiyüzlü kandırmacanın son bulmasını istedik. Ne yapsaydık yani, anneliğin, terör örgütü tarafından istismar edilmesine, anneliğin teröre kılıf yapılmasına göz mü yumsaydık? Çocuklarımızı terör örgütü üyeliğine özendirip, 'İstanbul'un göbeğinde anılacaksınız' diye teşvik etmelerine, anneleri gözü yaşlı bir şekilde evlat yolu gözler halde bırakmalarına göz mü yumsaydık?" dedi.
'GALATASARAY MEYDANI'NIN TERÖR ÖRGÜTLERİNİN MEŞRUİYET ALANI HALİNE GETİRİLMESİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'
Soylu, Galatasaray Meydanı'nın, terör örgütlerinin sözde ortak meşruiyet alanı haline getirilmesine de müsaade etmeyeceklerini vurgulayarak, "Anne, devlet, millet gibi kavramları, yıllarca bunların düşmanlığını yapmış terör örgütlerine ve onların çağrısıyla toplanan payandalarına istismar ettirmeyiz. Bu millet yüz yıl önce bunların ağababalarına bu ülkeyi teslim etmemişti, bugün onların paçozlarına da teslim etmez, bunu herkes böyle bilsin" ifadesini kullandı.
'TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BU KIŞ AÇ BIRAKACAĞIZ'
Cumhuriyet'in, mücadeleyle kurulduğunu söyleyen Soylu, "Hiç kimse Galatasaray Lisesi önündekiler gibi devletini dünyaya şikayet etmedi. Devletini terör örgütleriyle beraber hiçbir noktaya koymadı. Polisine bundan 20-25 yıl önce de 'saldırıyor' demedi, bugün de 'saldırıyor' demiyor ama onlar söylüyorlar. Kanunlar, kurallar, anlayışlar bütün bunların hepsine bu milletimiz üzerine gelinmesine rağmen birlik ve beraberlik içerisinde riayet etti. Bu devletin kodlarını bu millet yazmıştır" şeklinde konuştu.
"Milletimize seslenmek istiyorum, yayla dönemi bitiyor. Ne olursunuz yaylalarda erzak bırakmayın. Dönerken derler ya 'pılınızı pırtınızı toplayın' diye. Ne var ne yok toplayın köydeki, şehirdeki evinize getirin. Mücadele topyekun bir mücadeledir. Gözyaşımızı nasıl bir millet olarak döküyorsak mücadelemizi de bir millet olarak yapmak zorundayız. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'daki kaymakamlarımızı ve valilerimizi, jandarma komutanlarımızı, emniyet müdürlerimizi buradan uyarıyorum, terör örgütünü bu kış aç bırakacağız. Şehirlerden, kasabalardan, ilçelerden lojistik destek temin etmelerine müsaade etmeyeceğiz. Unundan şekerine ne kadar bunları satan yer varsa hepsine gitmek, hepsine tek tek tembih etmek bizim temel görevlerimizdir."