RUSYA ÖRNEK OLDU
Nisan ayındaki yaptırımlar ve tehditler sonrası Rusya'nın uluslararası anlaşmalar sisteminden koparılması ve Rusya'nın ulusal borçlarında yapılan işlemlere getirilen kısıtlamalar, Merkez Bankası'nın kararlı adımlar atmasına yol açtı. Nisan-Mayıs döneminde Rusya, ABD Hazine portföyünün yüzde 85'ini sattı: Merkez Bankası, yılın başındaki miktarın 100 milyar doları aşmasına rağmen, Hazine yatırımlarını 15 milyar dolara düşürdü. Moskova ile Washington arasındaki ilişkiler kötüye gitmeye devam ediyor. Eylül ayında ABD'den yeni ekonomik yaptırımlar bekleniyor ve bu da Rusya para biriminde bir başka istikrarsızlık vaat ediyor.
TÜRKİYE TAHVİL PÖRTFÖYÜNÜ AZALTIYOR
Ülkenin Merkez Bankası, finansal sektöre likidite sağlama sözü veren acil durum tedbirlerini açıkladı. Bunun için Merkez Bankası rezervlerden yaklaşık 10.5 milyar dolar ayırdı.
Aynı zamanda Ankara, ABD hazine tahvillerindeki yatırımları sistematik olarak azaltıyor. Mayıs ayında, Türkiye'nin 32.6 milyar dolarlık bir paketi vardı, Haziran ayında bu rakam 28.8 milyara indi. Ve bu politika neredeyse bir yıldır devam ediyor. Kasım 2017'de Ankara'nın 61.2 milyar dolarlık tahvili vardı.
ABD DEVLET TAHVİLLERİNDEN ÇEKİLEN ÜLKE SAYISI ARTIYOR
Meksika, Hindistan ve Tayvan da ABD hazine tahvillerinden kurtulan diğer ülkeler oldu. ABD'nin en büyük ikinci borç veren ülkesi Japonya, ABD hazine tahvillerindeki yatırımlarını 17 milyar dolar azalttı.
Ve nihayet, Çin. ABD'den alacaklılar arasındaki lider ülke(1,18 trilyon dolar) elindeki ABD tahvilleri portföyünü 4,4 milyar dolar azalttı.
DİKKATLER ÇİN'İN ÜZERİNDE
Gözlemciler, Pekin'in menkul kıymetleri azaltmaya devam edeceği tahmininde bulunuyor. Ama bu tamamen farklı bir durumun ortaya çıkmasına neden olacak.
Yabancılara ait ABD devlet borcunun yaklaşık yüzde 20'si Pekin'in elinde. Pekin'in yapacağı herhangi bir hamle ABD mali sistemi ve dolar için büyük tehlike arz ediyor.
Son birkaç yılda ABD tahvilleri, Pekin'e milyarlarca dolarlık kazanç sağladı. 2016 yılının sonları ile 2017 yılının başında, Çin yuan'ın güçlendirilmesi için ABD'nin kamu borcundaki yatırımlarını azalttı, ancak o zaman sattığı tüm tahvilleri geri aldı.
Eğer Pekin ABD borç senetlerinin bir kısmını satarsa, bu kağıtların değeri düşecek ve kazanç hızlı bir şekilde yükselecek. Bu da, ekonomik büyümeyi baltalayacak ve hem şirketler hem de sıradan tüketiciler için ABD borçlanma maliyetini otomatik olarak arttırmak zorunda kalacak. Menkul kıymetler, ABD hükümeti için artık giderek daha pahalı bir hale gelecektir.