Sokaktaki vatandaşın, sosyal medya kullanıcılarının günlerdir üstüne en çok yorum yaptığı konu, ekonomideki gidişat ve dövizdeki yükseliş oldu. ABD'yle yaşanan Pastör Brunson krizinin hemen ardından doların 7.20 seviyesine kadar yükselmesi, iktidar tarafından ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı 'eko terör' olarak adlandırılsa da, muhalefetin ekonomi kurmayları, diplomatik krizin dalgalanmayı tetiklediğini ancak asıl sorunun 'yapısal' olduğunu ifade ediyor.
RS FM'de yayınlanan Yavuz Oğhan'dan Bidebunudinle programına konuk olan eski Merkez Bankası Başkanı ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, ekonomideki son gelişmeler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
"Şu anda ekonominin en önemli ihtiyacı güven unsurudur" diyerek sözlerine başlayan Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın yabancı yatırımcılarla görüşmesinin ardından yaptığı açıklamaya ilişkin şunları söyledi:
"Bakan Albayrak'ın açıkladığı önlemler güven arttırmaya yönelik doğru yönde tedbirler. Bunu herkesin de desteklemesi gerekiyor. Ancak eğer bunu satın alır alırlarsa bu yatırımcılarda çok önemli bir beklenti oluşturuyor. Yatırımcıların beklentisinin gerçekleşmesi için bundan sonrası çok önemli. Bu iletişimin altının doldurulması lazım. Beklentiler gerçekleşmezse piyasada var olan volatiliteyi daha da artırabilir. Zaman kaybetmeden tedbirler hızla ete kemiğe büründürülmelidir."
Ekonomideki gidişat nedeniyle Türkiye'nin yeniden IMF'ye gideceğine ilişkin tartışmalara da değinen Yılmaz "İster IMF olsun ister olmasın Türkiye'nin önünde hala hareket alanı olduğunu düşünüyorum. İMF'nin kapısına gitmeden kendi alabileceğimiz kararlar var" dedi. Yılmaz, Türkiye'nin ekonomiyi rayına sokması için alması gereken kararlara ilişkin "Bu ülke uzun zamandır kendi imkanlarının ötesinde yaşamaya alıştı. Şu andaki sıkıntıların sebebi de bu. Bizim ayağımızı yorganımıza göre uzatmamız lazım" diye konuştu.
'KÜÇÜLECEĞİZ, FİYATLAR VE İŞSİZLİK ARTACAK'
Yaşanan gelişmelerin vatandaşa yansıması olacağını ifade eden Yılmaz, "Biraz küçüleceğiz. Fiyatlar artacak. Harcama gücümüz biraz daha azalacak. Mevzi olarak geri çekileceğiz. Soluklanacağız. Sonra da tekrar toparlanacağız ve yürüyüşe geçeceğiz. Ama ilk başta zamlar gelecek. İşsizlikte bir miktar artış olacak. Bunlara razı olmadan işin içinden çıkamayız" ifadelerini kullandı.
Ekonomideki endişe veren gelişmelerin nedeninin yalnızca ABD'ye yaşanan Pastör Brunson krizi olmadığının da altını çizen Yılmaz şöyle konuştu:
"ABD ile hiçbir siyasi sorunumuz olmasaydı da bu dalgalanma olacaktı. Çünkü enflasyonumuz ve cari açığımız yüksek. ABD ile bu tür problemler olmasaydı da bunu yaşayıp görecektik. Ama bu diplomatik sıkıntı dalgalanmayı arttırdı. Bizim yeniden dengelenmeye ihtiyacımız var."