CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. MYK revizyonunun ardından gerçekleşen ilk toplantının basın açıklamasını yeni Parti Sözcüsü Faik Öztrak yaptı.
Toplantıda, ekonomide yaşanan gelişmeleri de kapsamlı bir biçimde ele aldıklarını belirten Öztrak, Türk lirasının yabancı paralar karşısındaki değer kaybının ve buna bağlı olarak ekonomideki gelişmelerin toplumun her kesimini tedirgin ettiğini kaydetti.
'CHP OLARAK ÜLKEMİZİN VE MİLLETİMİZİN YANINDAYIZ'
Öztrak, Atatürkçü ve sosyal demokrat bir parti olarak, ABD yönetiminin din ve etnisite bazında ayrıştırıcı, hukuku hiçe sayan dayatmacı politikalarının karşısında olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Küresel bir sorun haline gelen Trump yaptırımlarına muhatap başka ülkeler yaşananlardan bir etkilenirken, Türkiye'nin 100 etkilendiğini söyleyen Öztrak, "Sormak lazım, ülkeyi Trump'ın karşısında bu kadar zayıf düşüren nedir? Evet, Trump'ın açıklamaları, yaptırımları ülkede spekülatif bir atağa sebep olmuştur ama bu atağın bu kadar büyük etki yapmasının asıl sebebi son 16 yılda Türkiye'nin içine düşürüldüğü ortamlardır" diye konuştu.
'TÜRKİYE YANLIŞ EKONOMİ POLİTİKALARIYLA 'DOLARKOLİK' HALE GETİRİLDİ'
Öztrak, dövizle borçlar artarken, gelirin hızla düştüğüne dikkati çekerek 2013'te 950 milyar dolar seviyesinde olan milli gelirin, bu yılın ilk 3 ayı itibarıyla 883 milyar dolara gerilediğini söyledi.
Türkiye'nin ciddi bir krizle karşı karşıya olduğunu ileri süren Öztrak, 2009'da alınan kararla döviz geliri olmayan şirketlere dövizle borçlanma imkanı sağlanması sonucunda şirketlerin net döviz borcunun 70 milyar dolardan, 220 milyar dolara çıktığını ifade etti.
'240 MİLYAR DOLARA İHTİYACIMIZ VAR'
Öztrak, 2013 yılında kamu-özel iş birliği kapsamının genişletilerek milyarlarca dolarlık prestij projelerine hazine garantisi verildiğini hatırlatarak "Şimdi bu borçları ödeme zamanı gelmiştir. Cari açığımız da yüksektir. Sadece önümüzdeki bir yılda borcumuzu çevirmek ve cari açığımızı finanse etmek için 240 milyar dolara ihtiyacımız vardır. Bu borcu bulamadığı zaman da Türk lirası değer kaybedecektir" değerlendirmesinde bulundu.
"Tek adam parti devleti rejimine geçeli daha 1.5 ay olmuştur. Ülke çok ciddi bir siyasi ve ekonomik krizin eşiğine gelmiştir. Bu rejim bize uymadığını, uymayacağını her geçen gün biraz daha açıklıkla göstermektedir. Türkiye'yi sıcak para bağımlısı yapan, hukuk devletinin, kuvvetler ayrılığının, parlamenter demokrasinin bitirilmesine neden olan, ülkemizi dış tehditlere açık hale getiren politikalara hep karşı çıktık. Bu eleştirilerimiz saklıdır fakat Türkiye Cumhuriyeti'nin aşağılanmasına, ülkemizin haysiyetinin ayaklar altına alınmasına teşebbüs dahi edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Milletimizle omuz omuza bunun karşısında dimdik duracağız. Ancak hal böyleyken geminin kaptan köşkünde oturanların da duruma bir çare bulmak yerine 'Biz bir şey yapmadık, suçlu Trump ve ABD' diyerek işin içinden sıyrılmasını, 81 milyonun vatan sevgisini istismar ederek milletin desteğini arkalarında tutmaya çalışmasını da anlayamıyoruz. Tek adam iş başına gelir gelmez ekonominin başına damadını atadı. Bu, her yerde güven ve liyakatle ilgili soru işaretlerine neden olmuştur. Sonra ülkenin sorunlarından bihaber olduklarını gösteren 100 günlük bir eylem planı açıkladılar. Bu eylem planı ekonomideki dengeleri daha da bozacak bir harcama planı."
'YETKİYİ KULLANAN SORUMLULUĞU ÜSTLENECEKTİR'
"Artık rejim tek adam, parti devleti rejimidir. Bundan sonra atılan ya da atılmayan adımların tek sorumlusu saray ve çevresidir. Yemeği yiyip, hesabı ödemeden kalkamazsınız. Yetkiyi kullanan, sorumluluğu da üstlenecektir" diyen Öztrak, iş dünyasının, çalışanların endişe içinde olduğunu söyledi.
Öztrak, gidişata ilişkin önerilerde bulunanların "döviz baronlarıyla iş birliği yapmakla, vatana ihanetle" suçlandığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Türkiye'de döviz cinsinden kamu-özel iş birliği ihaleleri yapıp, köprülerde, otoyollarda geçiş ücretleri ve garantileri döviz cinsinden tespit edenler esas döviz baronlarıdır. Vergi cennetlerinde 1 sterline şirket kurup, milyonlarca dolarlık işleri çevirip vergi ödemeyenler döviz baronlarıdır. Evdeki kasada, ayakkabı kutularında tuttukları milyonlarca doları sıfırlamaya çalışırken dinlemeye takılanlar döviz baronlarıdır. Kamu kuruluşlarının sattıkları malların bedellerini dövizle tahsil ettirenler döviz baronlarıdır. Herkese dövizini sorgusuz sualsiz aklama imkanını verip, ülkeyi dünyanın en büyük para aklama makinesi haline getirenler döviz baronlarıdır."
'KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLADIĞI 13 MADDELİK PAKET HAYATA GEÇİRİLMELİ'
Gelinen noktada "Yastık altındaki dövizleri bozdurun" denildiğini, bankalardan döviz almak isteyen şirketlerin tehdit edildiğini kaydeden Öztrak, polisiye önlemlerle, emir komutayla bu krizin çözülemeyeceğini vurguladı.
Türkiye'nin ihtiyacı olan tedbirlerin uygulanması çağrısında bulunan Öztrak, sorunun çözümüne yönelik Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı 13 maddelik paketin kararlılıkla hayata geçirilmesini istedi.
Öztrak, MYK toplantılarında, ekonomideki sorunlara çözüm üretebilmek ve strateji geliştirmek için bir masa kurduklarını, bunun amacının Türkiye'nin IMF kapısına bir kere daha düşmesini engellemek olduğunu bildirdi.
'MADEM 'EKONOMİK SAVAŞ' DİYORSUNUZ, BU İŞİN ALTINDAN TEK ADAM OLARAK KALKAMAZSINIZ'
Açıklamasını bitirirken bir çağrıda bulunan Öztrak, "Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı'nın en zor günlerinde bile savaşı Meclis'ten yönetmiştir. Madem 'ekonomik savaş' diyorsunuz, bu işin altından tek adam olarak kalkamazsınız. Meclis, derhal TBMM Başkanı tarafından toplantıya çağrılmalı, ortak akıl harekete geçirilmelidir" dedi.