Rusya Bilimler Akademisi Arap ve İslam Araştırmaları Merkezi'nden öğretim üyesi Boris Dolgov, "Erdoğan'ın ifadeleri bir derece de Washington'a yönelik çünkü şu anda Erdoğan, kendi dış politikasını bir ölçüde değiştirmek istiyor. Sadece ABD ve Avrupa Birliği odaklı olmak istemiyor. Ayrıca ABD-Türk ilişkilerindeki gerilimde de kendi rolünü oynuyor" dedi.
'ERDOĞAN'IN ÇOK YÖNLÜ POLİTİKASINA UYGUN'
Türkiye'nin BRICS'e dahil olma isteğinin, mutlaka örgüte alınacağı anlamına gelmediğini kaydeden Dolgov, "Bunun uygulamada nasıl görüneceğini ve eğer gerçekleşirse hangi formatta gerçekleşeceğini zaman gösterecek" yorumunda bulundu.
'ABD'DEN BAĞIMSIZ POLİTİKA UYGULAMAYA HAZIR OLDUĞUNUNUN ALTINI ÇİZMEK İÇİN…'
Rusya Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi'nden Andrey Volodin, Erdoğan'ın ABD'den bağımsız dış politika uygulamaya hazır olduğunun altını çizmek için BRICS üyeliğini gündeme getirdiğinden emin.
Türkiye'nin, BRICS'in tam anlamıyla uluslararası bir örgüt değil, ülkeler arasındaki bir nevi işbirliği formatı olduğunu anladığını dile getiren Volodin, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yapı çok daha ağırlıklı bir şeye dönüşür mü, şimdi söylemek güç. Ama gelecekte, eğer böyle bir şey olursa ve eğer Ankara bu yapının içine dahil edilirse Türkiye, Ortadoğu'da bölgesel lider olabilecek ve Doğu Akdeniz'de kolektif güvenlik sisteminin oluşturulmasında kilit rol oynayabilir".
Türkiye'nin, BRICS çağrısının sakince karşılanması ama göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Volodin, "Bu, Erdoğan'ın ilk benzer açıklaması değil. O daha önce Türkiye'nin Şanghay İşbirliği Örgütü'ne üyelik olasılığını ve yine BRICS ile geniş işbirliğini de gündeme getirmişti. Bu teklifin tüm yönleriyle araştırılması, analiz edilmesi ve bu çalışmanın sonuçlarına göre hareket edilmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.