Rusya Bilimler Akademisi Arap ve İslam Araştırmaları Merkezi'nden öğretim üyesi Boris Dolgov, Sputnik’e açıklamasında, ABD’nin kendine uymayan ülkelere yaptırım uygulamasının artık bir eğilime dönüştüğünü belirterek bu konuda şu değerlendirmede bulundu: “ABD bu tedbirleri baskı olarak kullanıyor. Bu yöntem yeni değil, ABD bunu çoktan ve tüm yönlerde kullanıyor. Hatta Avrupa Birliği’nden müttefiklerine karşı bile yapıyor bunu. Eğer somut olarak bu olayı ele alırsak sanırım bu sorun yaptırımsız çözüme kavuşturulur. Bir uzlaşının bulunacağını düşünüyorum. Çünkü ABD’nin NATO kapsamında Ortadoğu’daki en yakın müttefikine karşı yaptırım uygulamasının son derece olumsuz sonuçları olacak."
Rusya Yüksek Ekonomi Okulu Ulusal Araştırma Üniversitesi kıdemli öğretim üyesi ve Ortadoğu uzmanı Grigoriy Lukyanov da rahip Branson olayının gerçekten de ABD’nin Türkiye’ye yaptırım uygulaması için bahane olabileceğini belirterek Sputnik’e açıklamasında şu yorumda bulundu:
'ABD'NİN DIŞ POLİTİKASI, KENDİ VATANDAŞLARININ KORUNMASINI GEREKTİRİR'
- ABD’nin dışişleri politikasının sabitlerinden biri de ABD çıkarlarının korunması her şeyden önce nerede olurlarsa olsunlar ABD vatandaşlarının korunmasını içerir. Türkiye ve ABD arasında Ortadoğu politikası ve Türkiye’nin NATO üyesi olarak dış politikasıyla ilgili bazı önemli konularda yaşanan cepheleşme bağlamında tüm bunlar, ABD’nin dış politikasının bu sabitinin takdis edilmesi ve baskı için mevcut tüm araçların kullanılmasında ısrar eden politik çevrelerin ellerini çözer.
— Bu durumda ABD sadece politik söylemle sınırlı kalmayabilir, ama ayrıca bir dizi baskı türlerine başvurabilir. Öncelikle ABD ve Türkiye arasındaki çeşitli gayri resmi işbirliği kanalları devreye sokulabilir. ABD’nin pozisyonunu ülke yönetimine aktarmak için iş dünyası, askerler, gizli servisler, mesleki topluluklar düzeyindeki kanallar devreye sokulabilir.