ABD'nin terörizmin finansmanıyla mücadeleden sorumlu Hazine Bakan Yardımcısı Marshall Billingslea başkanlığındaki ABD Dışişleri ve Hazine bakanlıkları yetkililerinden oluşan heyet, Ankara'da ABD'nin İran ile nükleer anlaşmayı askıya alınmasının ardından yeniden başlatacağı yaptırımlarla ilgili görüşmelerde bulundu.
ABD heyetinin Türkiye'den "uygulama takvimi" istediği haberleri basına yansırken görüşmeyle ilgili gazetecilere bilgi veren Türk Dışişleri Bakanlığı kaynakları, "İran gerek ekonomik ve ticari ilişkilerimiz gerek enerji ithalatımız bakımından önemli bir komşumuzdur. Bu nedenle ABD'nin bu alanda uygulayacağı yaptırımlar yakından izlenmeye devam edilecektir" ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da daha önce ABD'nin İran'a yaptırımlarına dair, Türkiye'nin yaptırımlara karşı olduğunu belirtmiş ve ABD'nin tek başına karar alıp "diğer ülkeler benim aldığım kararı izlesin" şeklindeki tutumunu doğru bulmadıklarını söylemişti.
"TÜRKİYE, İRAN'A UYGULANACAK YAPTIRIMLARDAN MUAFİYETİ KABUL ETTİREBİLİR"
Ankara merkezli düşünce kuruluşu İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkan Yardımcısı Hakkı Uygur, ABD heyetinin ziyaretini ve Türkiye'nin İran'a uygulanacak ABD yaptırımları konusunda nasıl bir yol izleyeceğini Sputnik'e değerlendirdi.
"TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİN SEYRİ DE İRAN'A YAPTIRIMLAR KONUSUNDA TÜRKİYE'NİN TAVRI ÜZERİNDE BELİRLEYİCİ OLACAK"
İran'a uygulanacak yaptırımlar konusunda Türkiye'nin tavrı üzerindeki önemli bir değişkenin, Türk-Amerikan ilişkilerinin seyri olduğunu vurgulayan Uygur, "Türkiye'nin ABD ile ilişkileri olumlu gitmiyor, zigzaglar var. Bir taraftan Trump'ın iyi ilişkiler geliştirmek istediği söyleniyor, diğer taraftan ABD'li rahibin Türkiye'de tutuklanması, S-400 meselesi gibi ilişkilerde gerilimin tezahürü olan konular var. Bunlar çözülürse, Suriye'de Menbiç'te işbirliği artarsa Türkiye'nin ABD ile ilişkileri etkilenir. Türk-Amerikan ilişkileri gergin kalırsa, bu İran'la ilişkilere de yansır diye düşünüyorum" diye konuştu.
"ABD, BAŞKA ŞEYLERİN PAZARLIĞINI YAPIYORSA MUAFİYET VERMEYEREK TÜRKİYE'Yİ KÖŞEYE SIKIŞTIRMAYA ÇALIŞABİLİR"
"Eğer ABD Türkiye'yle başka şeylerin pazarlığını yapıyorsa bu muafiyeti vermeyerek Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışabilir. Türk-Amerikan ilişkileri çok boyutlu ilişkiler. Kapıyı kapatmamaları bundan. Genel bir politika çerçevesinde ‘Türkiye'yle anlaşabilirsek bu konuda anlayış gösterebiliriz. Anlaşmazsak aksine bir şey olabilir' mesajı var. Mesela Saddam döneminde Ürdün'ün özel bir yeri vardı. Irak'a ilaç ve gıda dışında hiçbir şey giremiyordu. Ama Ürdün orada belli kazanımlar elde etmişti Ürdün'ün Batı'yla olan özel ilişkileri sebebiyle. Dolayısıyla Türkiye'nin durumu nereye evrilecek, onu görmemiz lazım. Çünkü Türk-Amerikan ilişkilerinde de Suriye, YPG, yaptırımlar gibi birçok konu var. Türkiye'ye yaptırımlar da konuşuluyor. Bütün bunlar çok daha büyük bir dosyanın birer alt başlığı aslında."
"TÜRK ŞİRKETLERİNİN ABD YAPTIRIMLARINA RAĞMEN İRAN'DA İŞ YAPMALARI MÜMKÜN GÖRÜNMÜYOR"
"Aynı konuyu biz Almanya, Fransa hatta Rusya gibi örneklerde görüyoruz. Mesela Rusya, İran'a siyasi olarak en çok destek veren ülke ama Lukoil İran'dan çekiliyor. Almanya'da Siemens, Fransa'da Total örneği var. Çünkü sizin ülkeniz İran'ı siyasi olarak desteklese bile bugünkü küresel finans sistemi göz önüne alındığında her şirketin gözetmesi gereken çok daha büyük çıkarları var. Dolayısıyla sizin ülkeleriniz her zaman sizi koruyamıyor. Uluslararası finans sistemi tamamen ABD'nin kontrolünde ve ABD bunu Obama döneminde de yaptı. Dünyanın en büyük finans devletlerinden olan İngiliz HSBC'ye bile çok büyük cezalar kesildi. Halkbank dosyası ortada. Dolayısıyla Türk şirketleri, özellikle de küresel iş yapan şirketler muhakkak bu endişeleri göz önüne alacaklardır ve İran'dan uzak duracaklardır diye tahmin ediyorum."
"ABD İLE İTTİFAK İLİŞKİSİ İÇİNDEKİ ÜLKELER ABD'YE ‘HAYIR' DİYEMEYECEKTİR"
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.