Sabah gazetesinden Sonat Bahar'a konuşan Alpay Özalan, milletvekili seçilme süreci hakkında açıklamalarda bulundu.
''Genel başkanımız 'Sahalara iniyoruz' dediğinde önce şaşırdım, bu benim bildiğim sahalardan farklıydı… Çime hakimim ama beton zemin nasıldı? Samimi bir insanımdır, bunu da karşımdakine hissettiririm. Hiçbir sıkıntı yaşamadım. Muhalefet partisinde kemikleşmiş guruplar vardır İzmir'de, onların içine bile girdim. Hatta oradan oy bile aldım. Ama kapılardan kovulduğum da oldu.
Karşıyaka'da esnaf gezintisi yapıyorduk. Bir ayakkabı dükkanı vardı, kadın bir işletmecisi vardı, içeri girdim, AK Parti milletvekili adayı olduğumu söyledim. 'Lütfen dışarı çıkar mısınız?' dedi. Küçük bir şok. İlk kez böyle bir şey yaşıyordum. Gülümsedim, 'Çok hoş bir hanımsınız, modern birisiniz, keşke böyle olmasaydı' deyip broşürlerimi bıraktım, çıktım. O dükkanın önünde fotoğraf çektirdim, ilk kez kovulduğum yerin önünde bir hatıram olsun istedim. Kovuldum resmen."
'2002'DEKİ DÜNYA KUPASI'NDA ÜLKEMİZİN BAŞINDA ERDOĞAN OLSAYDI, FİNAL OYNARDIK'
Türkiye'nin 2002 Dünya Kupası'nda 3.'lük elde ettiği kadroda bulunan Özalan, "Sayın Recep Tayyip Erdoğan olsaydı, biz final oynardık" dedi. Özalan, şu ifadeleri kullandı:
1993 yılında Akdeniz Oyunları şampiyonu olan ve benim de içinde bulunduğum gençler, 2002 yılında Dünya Kupası'nda üçüncü oldu. Bu hevesi ve sabrı kuracağımız bir ruha ihtiyaç var. Önce bunu aşılamam lazım. En ufak kötü sonuçta demoralize oluyoruz. Bir büyük başarıda da mücadeleyi bırakmamamız gerektiğini çabuk unutuyoruz. Sabır göstermemiz gerekiyor, başarı bir varış noktası değil yolculuğun ta kendisidir. Ben mecliste spor camiasının sesiyim. Dünya Kupası atmosferini yaşayan biri olarak bugün orada olmamamız çok üzüntü verici. Biz dünya üçüncüsü olarak çıtayı çok yükselttik. Ama buna rağmen eğer 2002'deki şampiyonada ülkemizin başında Sayın Recep Tayyip Erdoğan olsaydı, biz final oynardık."