Yönetim planında Arapların yoğun yaşadığı Rakka, Tabka, Hol, Şedadi ve Deyr ez Zor kırsalı ile Türkiye'nin ABD ile birlikte yönetmek istediği Menbiç kenti de bulunuyor.
Demokratik Suriye Meclisi (DSM), askeri kanadı Demokratik Suriye Güçleri'nin (DSG) kontrol altında tuttuğu bölgelerde ortak bir idari sistem kuracak.
Türkiye'nin PKK'nın Suriye kolu olarak gördüğü YPG'nin başını çektiği DSG, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyonun desteğiyle ülkenin kuzeyi ve doğusunda IŞİD'den alınan bölgelerde yerleşmiş, bu bölgelerde sivil meclisler oluşturmuştu.
DSM'nin Tabka kentinde düzenlediği kongrede, söz konusu bölgelerdeki tüm sivil meclislerin bir ortak koordinasyon çatısı altında birleşmesi karara bağlandı.
'HER KENTTEN TEMSİLCİ YER ALACAK'
Sputnik'e konuşan DSM Yöneticisi Gelo İsa, kongrede Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'den aldıkları yerlerin idaresi için ortak yönetimi konuştuklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Suriye'nin kuzeyinde DSG tarafından alınan yerlerde yönetim farklılığı var. Örneğin Kobani,ve Cezire bölgesinde Demokratik Özerklik yönetimi var. Menbiç, Rakka ve Deyr ez Zor gibi yerlerde ise meclisler var. Artık bundan sonra ortak bir yönetim olacak. Yönetim için genel bir koordinasyon olacak. Bu koordinasyon içinde her kentten temsilci yer alacak. Meclisler ve Demokratik Özerklik yönetimi yine yerinde kalacak. Koordinasyon tüm bölgeyi yönetecek. Ortak bir koordinasyon olacak. Koordinasyon Suriye'nin kuzeyinde IŞİD'den alınan yerlerde yaşayan insanlardan seçilecek. Her kent kendini koordinasyonun içinde bulacak."
Suriye sorununun çözümü için siyasi bir çözüm istediklerini vurgulayan İso, yeni koordinasyon için Suriye devleti ile herhangi bir müzakere yapmadıklarını da kaydetti.
'KONGREYİ TABKA'DA YAPMAKLA SURİYE'NİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNDUĞUMUZ MESAJINI VERDİK'
Sputnik'e konuşan DSM Yürütme Konseyi Başkanı İlham Ehmed, Tabka'da kongreyi yapmalarının amacının Suriye'nin parçalanmadığını ve her yerde olduklarının mesajını vermek olduğuna dikkat çekerek, şöyle devam etti:
"Tabka kenti Şam sınırında yer alıyor. Şam coğrafyasında. Biz kongremizi Suriye'nin içinde yaptık. Tabka, Fıratın batısında yer alıyor. Doğusunda değil. Kongreyi Tabka'da yapmakla Suriye'nin bütünlüğünü savunduğumuz mesajını vermiş olduk. Bazı kesimler 'Kürtler ve DSG sadece Suriye'nin kuzeyindeler' ve 'Suriye parçalanmış' diyorlardı. Kongreyi Tabka'da yapmakla bu görüşe 'hayır' dedik. Kongremizi Tabka'da yapmakla Suriye'nin her yerinde olduğumuzun mesajını verdik. Suriye'nin parçalanmadığının mesajını verdik."
ABD destekli DSG, Suriye topraklarının yaklaşık dörtte birini kontrolü altında bulunduruyor. DSG'nin hakimiyeti altında bulunan topraklar, Suriye ordusunun kontrol etmediği en geniş bölge olma özelliğini taşıyor.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.