Dünyanın her sene dört gözle beklediği Dünya Kupası, Fransa'nın Hırvatistan'ı 4-2 yenip kupayı almasıyla sona erdi. Geçmiş senelerin aksine yıldızlar o kadar çok konuşulmadı, hatta Ronaldo ve Messi gibi süper yıldızların performanslarındaki düşüş dikkatleri çekti. Finali oynayan takımlar kadar, yarı finale gelen Belçika ve İngiltere de takım oyununu ön plana çıkaran performanslarıyla çok konuşuldu. Gazeteci ve spor yazarı Halil Özer, Seyr-i Sabah programında yaptığı değerlendirmede bir takım olmak için çok çalışan ve yıldız yerine yüksek performanslı jenerasyonlar yaratan ülkelerin sadece bugün değil uzun soluklu olarak başarılı olabileceğini söyledi:
‘BAŞARI ÜSTÜNDE 15 SENE ÇALIŞILAN JENERASYONLARLA GELDİ'
"İşin içinde Almanya, Arjantin, Brezilya olmayınca bizi tatmin etmeyeceğini düşünmüştük. Ama öyle olmadı. Bence en enteresan turnuvalardan biri oldu. Bir hafta önce Hırvatistan veya Belçika alacak diyorduk. Yetiştirme ve altyapı gibi imkanlarının artması sayesinde belli başlı bazı ülkeler geride kaldı. Çok önemli jenerasyonlar yaratıldı. 15 sene öncesinden başlandı, bugünlere gelindi. Bunlar tesadüfi başarılar değil. Bu turnuvayı tekrar etseniz yine bu takımlar burada olurdu. Ronaldo'nun arkasından gelenlere ve yedeklere baktığınızda bu takımın nereye kadar gidebileceği kafaya soru işareti olarak takılıyor. Takımların stoperlerine bakıyorsunuz, biri Real Madrid diğeri Barcelona stoperi. Artık kişiler değil ama takımlar önemli. Ronaldo ya da Messi önemsiz değil ama takım futbolunun öne çıktığı bir turnuva oldu. Turnuva takımı olmak ayrı bir şey. Bunu uzun soluklu lig maratonu takımı olmakla karıştırmamak lazım. Fransa çok iyi bir turnuva takımı olmuş. En fazla gol atan takımlardan biri oldu. İstediği kadar hızlı kalktı hücuma her sistemi oynayabildi. Çok fazla sıkıntıları vardı Fransa'nın ama bu sıkıntıları yaşamamak için hızlı hücuma kalkabildikleri bu sistemi tercih etti. Diğer takımlarda da bu denendi ama ellerinde iyi bir kadro yoksa kapanan bir futbol sergileseler de maçı bir şekilde kaybedebiliyorlar.
Almanya'da bu jenerasyon görevini fazlasıyla yaptı. Brezilya'da kupayı kazandılar. Halkın da futbola bakış açısı çok farklı. Bence Güney Kore maçı biter bitmez önümüzdeki iki kupanın planlaması çoktan yapılmıştır. Almanların 2006'daki kupayı kaybetmesinin sebebi hücuma geç çıkmasıydı. Ondan sonraki dört senede bu vakti kazanmak için çalışma yapıp kupayı aldılar. Bundan sonraki ilk Avrupa şampiyonasında ismini duymadığımız futbolcuları göreceğiz sonrasında dünya kupalarına çıkacaklardır. Ben Almanya'yı tuttum, elendi gitti, Arjantin ve Uruguay'ı tuttum, en son İngiltere'yi tutup gidince bir daha takım tutmamaya başladım. İngiltere iyi kadro yapmıştı. Fransa ile karşılaştırınca Almanlara benziyor İngilizler futbol disiplini olarak baktığımızda. Fransa'da oyunu çözebilecek oyunları vardı ama İngiltere'de bu yok. Bir yıldız futbolcu eksiğini hep hissettiler. İngiltere'nin iyi araştırıp yeni oyuncular bulması ve jenerasyon yaratması gerekiyor.
Bu dünya kupası hikayesinde VAR sistemi çok önemli bir rol oynuyor. Dünya Kupası'nda herhangi bir sıkıntı çıkmadı herkes iyi ve olgunlukla karşıladı. Onca futbolcu transferi yapılırken bir sabah kötü tarafından kalkmış bir hakemin hatasına maruz kalmaması lazım. Dolayısıyla VAR çok iyi bir sistemdir. Başlangıç için problemler olacaktır. Ama zamanla oturacaktır. Atletizmde var futbolda niye olmasın? Sürekli hakemin yetkisi altında zaten bu sistem. Bizim futbol kültürümüz serttir, mücadelecidir. Ben biraz sıkıntılar çıkabileceğini düşünüyorum. Bize VAR onlara yok mu denebilir. Bilgisayarın yaptığı sistemin bile bir kulüp takımını tuttuğu söylendi bizim ülkemizde. VAR'daki hakemler bile tartışılacak zamanla. Federasyon bence iyi çalışıyor. TFF tesislerinde askeri üs gibi korunan bir bina olacak. Habersiz kimse giremeyecek. Stat içinde olacak ama TFF tesislerinde de olacak. Anlık kararlar vermeyeceksiniz. VAR içinde 4 hakem var. Olgunlukla karar verilebilir. Ama yine komplolar varlığını sürdürecektir."