DHA'nın aktardığı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle gelişti:
Anne M.S., olayı karakolda öğrendiğini belirterek, eşi E.S.'den şikayetçi oldu. Baba E.S. ise çocuklarının yönlendirildiğini, annesinden boşanmak istemesi üzerine kendisine iftira atıldığını savunarak, suçlamaları reddetti. Soruşturma sırasında kız çocuklarından birinin pijamasında baba E.S.'ye ait meni lekesi tespit edildi. Savcılık soruşturma sonunda baba E.S. hakkında 'Cinsel istismar' suçundan dava açtı.
ANNE MAHKEMEDE İFADE DEĞİŞTİRDİ
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren anne M.S., olayı görmediğini belirterek, "Babaları bana şiddet uyguladığı için çocuklarımın böyle bir ifade verdiğini düşünüyorum" dedi ve şikayetçi olmadı.
Duruşma savcısı da mütalaasında, sanıkla eşi arasındaki boşanma davasının, çocukların karakola başvurmasından 3 ay sonra açıldığını belirterek, sanığın kızlarına yönelik cinsel istismar suçunu işlediği gerekçesiyle cezalandırılmasını talep etti.
BABA E.S. SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da "Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarında da mağdurların namuslarını ortaya koymaları, iftira atmaları hayatın olağan akışına aykırıdır. Sanığın cezalandırılmasını talep ederiz" diye konuştu.
İKİ KIZI İÇİN AYRI AYRI 15 YIL 7'ŞER AY HAPİS CEZASI
Heyet, "Çocuğun basit cinsel istismarı" suçundan iki çocuğuna birden fazla değişik zamanda cinsel istismarda bulunmasından dolayı sanık babaya önce 18 yıl 9'ar ay hapis cezası verdi. Sanığın duruşmalardaki tutum ve davranışlarını dikkate alarak iyi hal indirimi uygulayarak cezayı 15 yıl 7 ay 15'er gün hapis cezasına indirdi.
Babayı toplamda 31 yıl 3 ay gün hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.