Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılacağı, 11-12 Temmuz'da Brüksel'de yapılacak olan zirve öncesi NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türkiye hakkında açıklamalarda bulundu.
Türkiye’nin NATO Zirvesi’nde belirlenecek yeni NATO stratejisinde daha büyük bir rol almaya hazırlandığı kaydedildi. Türkiye’nin 2021’de Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’nin (VJTF) komutasını alacağı belirtilmişti, Türkiye bunun dışında ne tür bir rol oynayacak?
Zirvede, NATO birliklerinin Atlantik’te ve Avrupa’da hızlı konuşlanmasını sağlayacak iki yeni komutanlık kuracağız. Ayrıca komuta yapımıza 1200 personel daha alarak komutayı canlandıracağız. Dahası, NATO güçlerinin doğru zamanda doğru yerde olabilmesi için çabukluklarını artıracağız. ‘Dört 30’lar adını verdiğimiz “NATO Teyakkuz Girişimi” ile 2020’ye kadar gerektiğinde 30 gün içinde harekete geçmeye hazır, 30 zırhlı tugay, 30 uçak filosu ve 30 savaş gemisi oluşturacağız. Zirvede aynı zamanda Irak’ta yeni bir NATO eğitim misyonu kurulmasına karar vereceğiz. Bu da teröre karşı savaşa destek olacak ve IŞİD’in yeniden ortaya çıkmasını engelleyecek. Tüm bu çabalarımızda, Türkiye’nin katkıları vazgeçilmez olacak. Türkiye halihazırda ortak güvenliğimize çok fazla katkıda bulunuyor, NATO operasyonlarına DEAŞ’a karşı savaşa yaptığı katkılar da buna dahil. Türkiye, ittifakımız için çok şey yapıyor ve verdiği bu destek son derece değerli.
NATO’nun öncü kuvvetleri ya da diğer adıyla VJTF, sayısı 40 bin birliğe çıkarılan genişletilmiş NATO Mukabele Kuvvetleri’nin unsurlarından bir tanesi. VJTF, 5000 birlikten oluşan, çok dilli bir tugay. Bünyesinde kara, hava, deniz ve özel kuvvetler birlikleri yer alıyor. Birkaç gün içinde harekete geçmeye hazır bir askeri birlik olacak. Komutasını, Türkiye, Fransa, Almanya, İtalya, Polonya, İspanya ve İngiltere dönüşümlü olarak üstlenecek. Bu da Türkiye’nin Avrupa-Atlantik güvenliğine değerli katkılarının bir başka örneği.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alıyor olması NATO’yu endişelendiriyor mu?
Hangi askeri teçhizatı alacağı, her müttefikin kendine kalmış bir kararıdır. NATO için önemli olan, müttefikler tarafından kullanılan teçhizatın birlikte çalışabilme kabiliyetine sahip olması. Operasyonlarımızı ve misyonlarımızı gerçekleştirirken, askeri güçlerimizin karşılıklı kullanılabilirliği, NATO için esastır. Diğer müttefik ülkelerden teçhizat satın almak genelde karşılıklı kullanılabilirliği ve güvenliği arttırıyor. Bundan dolayı, birlikte hava savunma sistemleri üretmek üzere Türkiye ile bir Fransız ve İtalyan konsorsiyumu arasında mutabakat anlaşması imzalanmış olmasını memnuniyetle karşılıyorum.
Türkiye birçok sebepten dolayı çok uzun yıllardır NATO’nun son derece değerli bir müttefikidir. Sadece Rusya ve Karadeniz’e sınırı olan stratejik coğrafi konumundan dolayı değil, aynı zamanda güneyde Suriye ve Irak’la olan sınırından dolayı ve ortak güvenliğimize yaptığı çok sayıda katkıdan dolayı da bu böyle. Türkiye’nin güvenlik açısından zor bir dönemden geçtiğini görüyoruz ve NATO, Türkiye’yle dayanışma içindedir. Anlaşmamızın 5’inci maddesi olan güvenlik garantisi, ittifakımızın çekirdeğinde yer alıyor, bu da hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için demek. Biz Türkiye’yi güvenlik önlemleriyle destekliyoruz, buna AWACS gözlem uçağı, savaş gemisi devriyeleri ve tatbikatlar da dahil. Türkiye’nin sınırlarını Suriye’den gelen tehditlerden korumak için 2013’te yerleştirdiğimiz hava ve füze savunma sistemlerinin konuşlanması, bu yıl Türkiye’nin isteği üzerine bir yıl daha uzatıldı. NATO, yıllar boyunca Türkiye’de askeri altyapıyı fonlamak amacıyla milyarlar yatırdı. Dolayısıyla NATO Türkiye için, Türkiye de NATO için önemlidir.
