HDP, 18 bin 632 kamu personelinin ihraç ediliği son yayımlanan 701 sayılı kanun hükmünde kararname ve mezuniyet töreninde açılan pankartlar nedeniyle gözaltına alınan Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencileriyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
ODTÜ'lü öğrencilerin gözaltına alınmasının sürpriz olmadığı belirtilen HDP açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Eski Türkiye’nin derin ittifaklarına, güç ilişkilerine ve dengelerine dayanarak inşa edilen sözde yeni dönemin ilk adımının ihraçlarla ve ODTÜ’lü öğrencilere gözaltı ve tutuklamalarla atılması sürpriz değildir."
— HDP (@HDPgenelmerkezi) July 8, 2018
Eş Genel Başkanlarımızın açıklaması:https://t.co/813JER2mMF
"Olağanüstü Hal kapsamında 701 sayılı son Kanun Hükmünde Kararname ile çeşitli kurumlarda görev yapan 18 bin 632 personel kamudan ihraç edildi; Özgürlükçü Demokrasi, Welat, Halkın Nabzı gazeteleri ve 12 dernek kapatıldı. Ayrıca Mersin, Van, Bitlis, Mardin ve Şanlıurfa'dan Eğitim Sen üyeleri ve Bitlis'ten SES üyeleri ihraç edildi.
'İHRAÇ EDİLEN AKADEMİSYEN SAYISI 404'E YÜKSELDİ'
İhraç edilenler 'terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca devletin mili güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olmakla' suçlandı. Ama ortada ne bir mahkeme hükmü ne de bir belge var.
Binlerce kamu çalışanının ihraç kararını artık olmayan bir Bakanlar Kurulu'nun seçim öncesinde, 4 Haziran'da hazırladığı, ancak beklettiği anlaşıldı. İktidarın kendi yanında veya yakınında hissetmediği bütün kamu personelini tasfiye operasyonu bu kararname ile sürdürüldü.
'İLK ADIMIN ODLÜ'LÜ ÖĞRENCİLERE GÖZALTI VE TUTUKLAMARLA ATILMASI SÜRPRİZ DEĞİL'
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı'nın partisine ve gölgesine sığınmayanlarla, kendisine biat etmeyenlerle hesaplaşması bitmiyor. İktidarları boyunca adım adım ördükleri ve son seçimle meşruiyet değil ama yasallıkkazandırdıkları rejimin operasyonları bu zihniyet doğrultusunda sürdürülecektir. OHAL'i gerektirmeyecek yasal düzenlemeleri yaptıktan, yasal zeminde OHAL'i devam ettirecek önlemleri aldıktan sonra OHAL'in kaldırılması tartışmaları ve ifadeleri tamamen bir görüntüden ibarettir.
Türkiye, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, işleyen denge-denetim mekanizmaları, kuvvetler ayrılığı gibi hiçbir demokratik ilke ve işleyişle ilgisinin kalmadığı bir döneme girmiştir. Bu bağlamda demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesi her zamankinden daha büyük bir ihtiyaçtır. Bu yönde düşünenler ve mücadele kararlılığında olanlar, iktidar koalisyonunun algı operasyonlarına teslim olmadan yan yana gelmeli ve birlikte demokrasi mücadelesinde yol almalıdır."