T24'ün aktardığına göre, Cumhuriyet Vakfı’nın eski yönetim kurulu üyeleri Alev Coşkun ve Şevket Tokuş ile eski denetleme kurulu üyesi Mustafa Pamukoğlu’nun açtıkları, Mustafa Balbay’ın da davacıların yanında “müdahil” olduğu dava, İstanbul 1. Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme, 2016/49 esas ve 2017/218 karar sayılı hükmünde davacıları haklı buldu.
“Cumhuriyet Vakfı’na yeni yönetim kurulu üyeleri seçiminin yapıldığı 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısının Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce geçersiz sayılması nedeniyle 7 Ekim 2013 tarihli toplantının da geçersiz olduğu, izleyen toplantının vakıf tüzüğünde aranan çoğunlukla yapılmadığı ve vekâleten oy kullanılamayacağı” iddialarını yerinde gören İstanbul 1. Hukuk Mahkemesi kararına karşı Cumhuriyet Vakfı İstinaf Mahkemesi’ne başvurdu.
İstinaf Mahkemesi kararını Yargıtay’a taşıyan Cumhuriyet Vakfı’nın dava sürecinde temyiz aşamasında da karar değişmedi. Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, kararı onadı.
Yargıtay’ın kesin olan kararı uyarınca, Cumhuriyet gazetesinin yönetimini de tayin eden Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu’nun seçimi yenilenecek.
CUMHURİYET VAKFI: HUKUKA AYKIRI, TARAFLI, SİYASİ…
Cumhuriyet Vakfı’ndan yapılan açıklamada “Hukuka aykırı, siyasi ve taraflı bulsak bile kesinleşen kararlara uyma yükümlülüğünü elbette yerine getireceğiz; meşruiyet ve hukuk dışına kesinlikle düşmeyeceğiz. Ama öte yandan, Cumhuriyet gazetesinin tarihinde, geleneklerinde, genlerinde olduğu gibi kolayca pes etmeyecek, teslimiyetçi olmayacak, son ana kadar gazeteciliğin temel ilkeleri ve gereklerine uygun şekilde gazeteciliğe devam edeceğiz” dendi.
“Cumhuriyet Vakfı yönetimiyle ilgili dava hakkında kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için açıklama” başlığını taşıyan açıklama şöyle:
“Cumhuriyet Vakfı’nın, boşalan bir yönetim kurulu üyeliği için eski dönemde (Şubat 2014’te) yapılan bir seçimle ilgili olarak Yargıtay (8). Hukuk Dairesi bugün (3 Temmuz 2018) bir karar verdi.
Nedir ‘düzeltilerek onanan’ karar derseniz?
İstinaf Mahkemesinin, ‘vakıflarda vekaletname ile toplantıya katılmanın mümkün olmaması nedeniyle’ yapılan seçimin kanuna aykırı olduğuna dair kararıdır.
Yargıtay’ın neyi ‘düzelttiği’ şu an için belli değildir.
En geç bir ay içinde yazılacak gerekçeli kararla birlikte durum anlaşılacaktır. Cumhuriyet Vakfı yönetimi, kuşku yok ki, kesinleşen karar ve Cumhuriyet gazetesinin yararları neyi gerektiriyorsa, ona göre hareket edecektir.
Okurlarımıza bu aşamada söyleyebileceğimiz şundan ibarettir:
Hukuka aykırı, siyasi ve taraflı bulsak bile kesinleşen kararlara uyma yükümlülüğünü elbette yerine getireceğiz; meşruiyet ve hukuk dışına kesinlikle düşmeyeceğiz.
Ama öte yandan, Cumhuriyet gazetesinin tarihinde, geleneklerinde, genlerinde olduğu gibi kolayca pes etmeyecek, teslimiyetçi olmayacak, son ana kadar gazeteciliğin temel ilkeleri ve gereklerine uygun şekilde gazeteciliğe devam edeceğiz.
Son olarak belirtelim ki, basın yayın kuruluşlarının içinde bulunduğu hazin ekonomik durum ortadayken, Cumhuriyet gazetesi ağır baskı ve ambargoya karşın, şu ana kadar devlet kurumlarına, banka ve finans kurumlarına, 3. kişilere ve çalışanlarına borçlanmadan bugüne kadar gelmiştir.
Bundan sonra da gazetecilik ilkelerinden ödün vermeden, cesurca, doğru ve güvenilir habercilik çizgisini, yine kendi yağıyla kavrularak sürdüreceğimizi umuyoruz. Saygılarımızla.”