TAYDER'in avukatı Ela İlden aracılığıyla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan suç duyurusunda, Murat Gezici'nin yaptığı yorumlarda 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçunu işlediği iddia edildi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na iletilmek üzere İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilen dilekçede, şu ifadeler yer aldı:
"Gezici Araştırma şirketinin başkanı Murat Gezici, AA verilerine göre sandıklar büyük ölçüde açıldığı ve seçimlerin birinci turda sonuçlandığı belli olduğu halde, ekte sunulan video kaydında yer aldığı üzere 'Cumhur İttifakı Meclis çoğunluğunu kaybetmiştir. Seçim kesinlikle ikinci tura kalmıştır.' şeklinde gerçeğe aykırı açıklamalar yapmıştır. Bir kamuoyu şirketi sahibinin seçim sonuçlarını gördüğü halde bu şekilde manipülasyon yaratarak özellikle Halk TV'yi seyreden muhalif seçmen üzerinde AA'nın sonuçlarının yanlış olduğu şeklinde algı yaratarak seçim gecesi büyük bir mağduriyet algısıyla bir algı operasyonu yapmış ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek istemiştir.
'HATADAN ÇOK KASITLI BİR YORUM'
Gezici'nin tecrübeli bir kamuoyu araştırmacısı olduğu dikkate alındığında açılan sandık sayısı karşısında AA verilerini bu denli yanlış yorumlamasının bir hatadan çok kasıtlı bir yorum olduğu dile getirilen dilekçede, "Seçim gecesi AA'nın verdiği sonuçların yanlış olduğu algısı oluşturularak 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama' suçu işlenmiştir. Böylesine hassas bir seçim gecesi yapılan bu manipülasyonun başkaca bir amacının olmaması nedeni ile şüphelinin bağlantılarının irdelenerek yapılacak soruşturma sonucu eylemine uyan TCK 216/1 madde uyarınca cezalandırılması için kamu davası açılmasına karar verilmesini talep mecburiyeti doğmuştur" ifadelerine yer verildi.
'DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLMEMELİ'
Gömük, "Sınırsız özgürlük anlayışı böylesi bir olay için kabul edilemez. Yapılan açıklamalar da bütün olarak değerlendirildiğinde, kasten, muhalif kesimde, oyların çalındığı, sayımların gerçeğe aykırı yansıtılarak hile yapıldığı algısı oluşturulmak istenmiştir. Bu amaçla yapılan açıklamalar düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmemelidir" diye konuştu.