‘İLETİŞİM DİYEMEYECEĞİMİZ BİR GÖRÜŞME…'
PKK ya da bir diğer terör örgütünden henüz bir üstlenme yok. Orada on binlerce AKP'li var. Müşahit olarak çalışanlar var. Bir kişinin müşahit olması böyle bir durumu doğurmaz. İster infaz olsun isterse tamamen spekülatif başka bir operasyona maruz kalmış olalım Suruç gibi… Bunu cezalandırmak, faillerini ortaya çıkarmak devletin görevidir. Kim yapmış olursa olsun bunu kınıyoruz. Bunu eş başkanlarımız dün defalarca ifade etti. Buradan hareketle partimize yönelik yargısız infaz yapılmasını da kabul etmeyiz.
Önceki gün sabah saatlerinde bakan arayıp eş başkanımıza konuşma fırsatı bile vermeden 'Bunun hesabı sorulacak, ister Avrupa'ya sığının, ister CHP'ye verin isterseniz bunu medyaya verin" diyor. Yöneticilere yönelik çok sert bir tavır, iletişim diyemeyeceğimiz bir görüşme. Bunun bir kaydı yok. İsterseniz bunu basına verin sözlerini ilginç bulduk. Sanki basına verilmesini isteyen bir hareket var. Sadece Soylu değil muhatap. Bir genel başkanın tehdit edilmesi bir ülkenin gündemi olmalıdır. Gördük ki bunu medyaya bizzat Soylu iletmiş. Bunu medyaya Yeni Şafak vermiş. Belli ki buradan bir başka hesap yapılıyor. Yeni bir hükümet kurulurken yeni bir görevlendirme yapılırken bu vaka kişisel siyasi hesapların aracı yapılıyor. HDP böyle bir görevin şamar oğlanı haline dönüştürülüyor.
‘GÜVENLİK KONUSU ÖZGÜRLÜKLERDEN FARKLI OLAMAZ'
Sorunu doğru analiz etmek sonuca atılan önemli adımdır. Silahlı örgütlerin durumunun sebep olarak algılanmaması gerekiyor. Bu kanı durdurmanın yolu çağrı yapmaktan geçmiyor. Biz çağrıları önemsiyoruz ama siyasetin sorumluluğu bunun ötesinde olmalıdır. Bu tür olaylar olduğunda mecliste hemen kınama mesajı yayınlanır kanı yerde kalmayacak diye. Ama ne yapılması lazım siyasetçi hangi riskleri almalı buna odaklanmak istemiyoruz. Bu sorunun çözümü HDP'nin siyasi hayatına mal olsa da biz buna varız. Dünyada bu sorunun çözümüne yönelik çalışmış bazı çözümler var. Türkiye'de yaşayan herkesin kabul edebileceği konsepti geliştirmek hepimizin sorumluluğunda. Bu seçim kampanyası boyunca Erdoğan'ın en yaygın cümlesi bu partiye çok oy verdiniz 80 milletvekili çıkardılar. Sokağa çıkıp 80 kişi öldü diyor. Ama Erdoğan'ın bahsettiği bu terör olayı 2014 yılında yaşandı. Tarihi tepetaklak ederek sorunları çözemeyiz."