Erdoğan'dan İnce'ye: Başörtüsü düşmanı

* Biz Mardin'in bölücü terör örgütüne boyun eğmemesiyle gurur duyuyoruz. Mardinli kardeşlerimizin kahir ekseriyeti 'çukur terörü' sırasında gerçekten başarılı bir imtihan verdi. Bölücü örgütün şehrini, mahallesini, sokağını elinden almasına müsaade etmedi. Bölücü örgüt tarafından adeta enkaza çevrilen ilçelerimizi de biz ayağa kaldırdık, kaldırıyoruz. ('Kahrolsun PKK' sloganları…)

* Nusaybin, Dargeçit ve Derik, o süreçte çok ciddi zararlar gördü. Bölücü terör örgütü, bilhassa Nusaybin'in 6 mahallesinde büyük yıkımlara, acılara, gözyaşlarına neden olmuştur. Aralarında camilerin, okulların, kütüphanelerin, sağlık merkezlerinin, vatandaşlarımızın evlerinin, dükkanlarının olduğu binlerce yapı örgütün sokak çeteleri tarafından yakıldı, yıkıldı, ağır silahlarla saldırıya uğradı. Kürt kardeşlerim tarihlerinin en büyük eziyetini, zulmünü bu sokak çetelerinin elinde yaşadı.

* Örgütün sergilediği onca alçaklığa rağmen hukuktan, demokrasiden ve adaletten taviz vermedik. Geçmişte yaşandığı gibi hiç kimsenin hukukun sınırlarını zorlamasına müsaade etmedik. Adeta bir kuyumcu hassasiyetiyle hareket etmek suretiyle vatandaşlarımızın incinmesine, incitilmesine, onurlarının kırılmasına, herhangi bir şekilde haksızlığa maruz kalmalarına kesinlikle rıza göstermedik.

* ('Reis bizi Afrin'e götür' tezahüratları üzerine) Artık Afrin bitti, şimdi Kandil, Kandil… İnşallah çalışmalar yürüyor. Nerede terör var, nerede Türkiye'ye taciz var, biz oralarda tepelerine tepelerine bineceğiz.

* Peki bu HDP'nin yaptığı bir şey var mı, bir icraatları var mı? Bunlara oy vermek, haram, haram…

* Yolsuzluğun, yoksulluğun, yasakların olmadığı bir Türkiye'yi biz inşa ettik Bay Kemal, Bay Muharrem.

* Böyle bir millet kıraathanesi Mardin'e yakışmaz mı? Ben kek diyorum, Bay Muharrem keklik anlıyor. Ne yapayım? Ya bu devlet güçlü be, gençlerimize bir kek, bir simit, bir çay ikram etmek bize zor mu? Bu devlet o kadar fakir mi? Garip gureba mı?

* Ya Muharrem, sen bir dershaneyi bile işletemedin batırdın be, dershane işletemeyen ülke yönetebilir mi?​ Bay Kemal'i zaten SSK'dan tanıyoruz. SSK hastanelerini ne hale getirdiğini biliyorsunuz değil mi?

* Bay Muharrem'in siyasette, ticarette, meslek hayatında herhangi bir başarısına şahit oldunuz mu? Zamanında dershane açmış, yanında çalıştırdığı öğretmenlerin sigortasını dahi ödememiş. Bir özel dershaneyi dahi adam akıllı işletememiş, batırıp gitmiş. CHP genel başkınlık seçiminde sıfır çekmiş, meclisteki günleri baskı yasak savunmakla geçmiş.

* (Mecliste 411 oyla kabul edilen üniversitede başörtüsü serbestisi kararının götürüldüğü Anayasa Mahkemesi'nde iptaline atıfla) 411 el kalktı, ama başörtülü kızlarımızın önünü Bay Kemal, Bay Muharrem AYM'ye götürdükleri başvuruyla kesmedi mi? Benim başörtülü bacılarımın önünü bunlar kesmedi mi? Çıkıyor şimdi Bay Kemal, utanmadan 'Başörtüsü sorununu ben çözdüm' diyor. Buna inanıyor musunuz? Sen neyi çözdün? Siz başörtü düşmanısınız. Sizin biz cemaziyelevvelinizi biliriz. Sizin geçmişiniz ne ki siz ne olacaksınız?

* Şimdi oy uğruna camide namaz kılarken fotoğraf çektiriyor. Geçen gün sürçülisan etmiş diyelim. Ne dedi biliyor musunuz? 'Ben sık sık camiye gidemiyorum ama her gün cuma kılıyorum' duydunuz mu bunu? Ona göre verin ha oyunuzu. Ona göre 24 Haziran'da gereken dersi Osmanlı tokadıyla vurun.

* Anlaşılan bu seçim maratonu Bay Muharrem'e pek yaramadı, yorgun düştü. Yorgunluktan olacak, şimdiden araba hararet yaptı, motor su kaynattı. Daha iki ay olmadan, sıkıntı ortada. Sen elifi görsen mertek sanırsın. Ne diyelim, Allah aklına fikrine mukayyet olsun. Rabbim bir an önce Bay Muharrem'i bu eziyetten kurtarsın. Yine de görüyorsunuz dua ediyorum, beddua değil.