Başbakan Binali Yıldırım, TRT Haber'de canlı yayında açıklamalarda bulundu. OHAL ile ilgili tarih veren Yıldırım, "Temmuz'un 17'si veya 18'i bitmiş oluyor, tekrar uzatılmayacağını düşünüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım'ın açıklamaların satırbaşları şöyle:
'BEDELLİ KONUSUNDA ÖYLE BİR ÇALIŞMA YAPIYORUZ Kİ BU MESELE ARTIK KONUŞULMASIN'
- İşin adını 'bedelli falan' koymak da yanlış. Bu iş topyekun ele alınıp esasa bağlanması gereken bir konu. Geçen sefer çıkarttık, 200 bin kişi. 200 bin kişi nedir 5 milyonun içinde? Öyle bir çalışma yapıyoruz ki artık bu mesele konuşulmasın.
'İSLAM DÜŞMANLIĞININ GELİŞMESİ AB'NİNEN BÜYÜK SORUNU HALİNE GELİR'
Avrupa Birliği'nde radikal akımların, ırkçı akımların, İslam düşmanlığının gelişmesi, Avrupa'nın en büyük güvenlik sorunu haline gelir. Bunlar haç ve hilal çekişmesini, savaşını çağrıştıracak hareketlerdir. Bu çok tehlikeli bir şey. Avrupa Birliği ortak akılla, aklı selimle bu alanı yönetebilmesi lazım.
Avrupa'da dünya kadar farklı düşüncede, farklı inançlarda insanlar var. Bu insanlar kendilerini bu kararlardan sonra nasıl hissedecekler? Kendi toplumsal huzurlarını da tehdit eden bir durumla karşı karşıya. Hele hele 1 Temmuz'dan itibaren Avusturya, Avrupa Birliği dönem başkanı olacak. Bu kadar savrulmuş bir ülke Avrupa Birliği'nin geleceğine ne katkı sağlayabilir.
'NATO ÜYELİĞİMİZ KONUSUNDA KARARLILIĞIMIZ DEVA MEDİYOR'
- NATO üyeliğimiz konusunda kararlılığımız devam ediyor. Yani F-35 Amerika'nın projesi değil ki NATO'nun ortak projesi. Türkiye de ortaklarından biri. Üretim de yapıyoruz, biz alt yüklenici olarak oraya katkı da sağlıyoruz. Hani Amerikalılar, 'PYD/YPG ile iş birliği, bir tercih değil mecburiyet' diyorlar ya bizim S-400 de bir anlamda öyle oldu.
Bizim savunma ihtiyacımız var. Bunu bir yandan tabii kendi imkanlarımızla belki orta uzun vadede tam olarak sağlayacağız ama bu aradaki açığımızı kapatmamız gerekiyor. Bunu maalesef Patriotlarla yapamadık veya diğer SAM sistemleriyle yapamadık. Dolayısıyla böyle bir yola gittik. Bu gizli saklı bir şey değil, ayan beyan. Türkiye'nin gündeminde en az 7-8 senedir olan bir mesele. O zaman ses soluk çıkmadı, şimdi ne oldu birden bire S-400 tehdit oluyor, NATO sistemini bozuyor? Bunun arka planını anlamak zor. S-300'ü Yunanistan alırken hiç kimse bir şey demiyor.
'ABD'NİN S-400'LERİ HANGARDA BEKLETİN TALEBİ OLDU'
Amerika'nın bir iki talebi gündeme geldi; F-35 ile S-400 füzeleri, birbirine yakın yerlerde tutmayın o zaman problem değil ya da S-400'leri alın ama hangarda bekletin, kullanmayın o da bizim için problem değil diye. Böyle şeyler olabilir mi?" şeklindeki soru üzerine Yıldırım, "Biz müzeye koymak için mi savunma sistemini… Böyle bir şey olamaz. Bu millet hesabını sorar. Buna bir para ödeyip alıyoruz, milletin parası bu. Niçin alıyoruz? Savunma için. Bizim kimseye düşmanlığımız yok. Bize düşmanlık eden olmadıktan sonra biz kimseye düşmanlık etmeyiz. Yayılmacı bir politika izlemeyiz.
Bu millet, bu FETO konusunda Amerika'nın daha net bir tutum sergilemesini istiyor. Türk kamuoyu bunu önemsiyor. Bu bir kere hallolacak. İki, bölgedeki bu PYD/YPG ikileminde Amerika'nın vazgeçmesi lazım
Dolayısıyla ümit ederim şu Münbiç'te başlatılan süreç daha da ileri bir noktaya gelir, ilişkilerimiz hem NATO çerçevesinde hem ikili ilişkilerimizde müspet adımlar olabilir. Bir de tabii ilişkilerimizi zedeleyen Sarraf-Hakan Atilla davası olmuştur. Burada da benzer şekilde işte Rahip Brunson davası var. Bunların hepsi karşılıklı konuşulup görüşülecek çözüme bağlanacak konular diye düşünüyorum