Bakan Çavuşoğlu, Türkiye ile ABD arasında mutabık kalınan 'Menbiç yol haritası' kapsamında kendisine yöneltilen, "ABD, YPG/PYD'den verdikleri silahları geri alacaklarına dair bir taahhütte bulundu mu?" sorusuna, şu yanıtı verdi:
'ABD, SİLAHLARI GERİ ALACAKLARI SÖZÜNÜ VERDİ'
- Elbette. Bu yol haritasına göre Münbiç'ten YPG'liler çekilecek ve çekilirken de silahlarını alacaklar. Bu yöntem, bu yol haritası diğer şehirlerde de uygulandığı zaman buralardan YPG'lileri çıkarırken ABD bu silahları geri alabilir. Bize verdikleri sözlerden bir tanesi de 'seri numaraları aldık, bunları geri alacağız' yönündeydi. Almaları gerekiyor.
'DEVRİYE GÖREVİNİ ABD VE TÜRKİYE ASKERLERİ YAPACAK'
- Ama Münbiç'ten YPG çıkartılırken ABD, bu verdikleri silahları bunlardan geri alacak ve daha sonra buraları biz birlikte istikrara kavuşturacağız. Devriye görevini, yeni güvenlik birimleri oluşuncaya kadar Türkiye ve ABD yapacak. Bizim askerlerimiz yapacak.
Çavuşoğlu, yol haritasının güvene dayalı, başarılı bir şekilde uygulanması halinde Türkiye- ABD ilişkilerin normalleşmesi için önemli bir adım olabileceğini vurguladı.
'ADİL ÖKSÜZ KONUSUNDA ALMANYA İLE TEMASTAYIZ'
Öksüz ve diğer FETÖ mensuplarının ya da Türkiye'nin aradığı diğer kişilerin kendilerine ilişkin duyumlar ortaya atıldığında hemen yer değiştirdiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, "Bildiğiniz gibi, Salih Müslüm'ün yakalanıp bize iade edilme çalışmaları başladıktan sonra o da sürekli yer değiştiriyor. Herhangi bir ülkede sürekli kalmıyor" ifadesini kullandı.
Çavuşoğlu, Öksüz ile ilgili sürecin takip edildiğini, her ihbarın ciddiye alındığını ve Alman makamlara bilgi verildiğini aktardı.
'ALMANYA SON BİR YIL İÇİNDE PKK'YA YÖNELİK ADIMLAR ATMAYA BAŞLADI, ONLAR DA PKK TEHDİDİNİ GÖRÜYOR'
'ABD BUGÜNE KADAR GÜLEN'İ VERMELİYDİ'
Bakan Çavuşoğlu, Fetullah Gülen'in iadesine yönelik sürece ilişkin bir soruya, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yaptığı son görüşmede, ABD'li mevkidaşının kendisine Türkiye'nin taleplerini çok ciddiye aldıklarını ve FBI'ın konuya ilişkin bir 'kapsamlı ve ciddi bir soruşturma' yürüttüğünü söylediğini anlattı.
Çavuşoğlu, şöyle devam etti:
Bakan Çavuşoğlu, bugüne kadar yurt dışında yürütülen FETÖ operasyonları kapsamında şu ana kadar yaklaşık 100 FETÖ yöneticisinin Türkiye'ye getirildiğini belirtti.
'MUHALEFET, MİLLİ MESELELERİ SİYASETE ALET EDİYOR'
Çavuşoğlu, "Muhalefet Kandil'e yönelik operasyonu seçim malzemesi olarak kullandığınızı iddia ediyor. Değerlendirmeniz nedir?" şeklindeki soruya, "Muhalefet maalesef milli meseleleri bile, güvenlik meselelerini bile siyasete alet ediyor, esas onlar kullanıyor" yanıtını verdi.
'SEÇİMİ BEKLEYELİM DİYORLARSA AÇIKÇA SÖYLESİNLER'
Operasyonların son terörist etkisiz hale gelinceye kadar süreceğine dikkati çeken Çavuşoğlu, operasyonların ne zaman sona ereceğine dair net bir takvimin belirlenemeyeceğini, ancak son ana yaklaşıldığında bu bilgilerin paylaşılabileceğini dile getirdi.
'TÜRKİYE'NİN İZNİ OLMADAN BİR KUŞ BİLE UÇAMAZ'
'KKTC'NİN HAKKINI KİMSEYE YEDİRMEYİZ'
Ege ve Kıbrıs konusunda da hiçbir zaman taviz verilmeyeceğini ve KKTC ile Kıbrıs Türk halkının haklarının sonuna kadar savunulacağını vurgulayan Çavuşoğlu, "Kıbrıs etrafında şimdi biz de sondajlara başlıyoruz. Artık Türkiye'nin sondaj gemisi var. Türkiye'nin kapasitesi büyük. Geçmiş aylarda biliyorsunuz bazı sondajları, İtalyanlar dahil engelledik. Ama biz de bu bölgede sondaj yapıyoruz. Ekonomik çıkarlar bakımından da doğalgaz, petrol, Kıbrıs'ın etrafındaki zenginlikler bakımından da KKTC'nin ve Kıbrıs Türk halkının hakkını kimseye yedirmeyiz." ifadesini kullandı.
'ARTIK AB İLE VİZELERİ KALDIRMAMIZ LAZIM'
Türkiye- AB arasında vize müzakerelerinin devam ettiğini anımsatan Çavuşoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu: "En son 7 kriterle ilgili biz yaptıklarımızı anlattık. Onlar şimdi bir çalışma yaptılar ve alt grupta görüşmeler devam ediyor. Seçimden sonra AB yetkilileriyle, Timmermans ve diğer yetkililerle bizzat görüşeceğiz. Artık bu vizeleri kaldırmamız lazım. Bu ciddi bir haksızlıktır Türkiye'ye."
Bakan Çavuşoğlu, ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında Singapur'da yapılan zirveye ilişkin bir soru üzerine de bu yakınlaşmanın tüm dünya için önemli olduğunu kaydetti.