Ukrayna'nın durumu ve Batı'nın Rusya ile ilgili tutumunu, Ukrayna ve Rusya uzmanı gazeteci Okay Deprem ve Çağlar Tekin ile konuştuk.
Ukrayna ordusunun son dönemde Donbas bölgesine hamlelerini yoğunlaştırdığını aktaran Okay Deprem, ‘bağımsız bölge' ilan edilen alanlardaki sivillerin sürülerek bu bölgelerin alenen askeri garnizon haline getirildiğini kaydetti:
"Minsk anlaşmasıyla bağımsız taraf ilan edilen oldukça geniş bir hat vardı. Tarafların burayı ihlal etmeleri yasaklanmıştı. Burada da epey bir yerleşim yeri söz konusuydu. Ukrayna'nın halihazırda kontrol ettiği bölge ile de facto bağımsızlıklarını ilan etmiş bulunan Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri adını verdiğimiz yapılar. Minsk'in olmazsa olmaz maddelerinden biri olan açıktan ihlal etmek suretiyle Ukrayna ordusu belli bölgeleri işgal etmeye başlamıştı. Özellikle Donetsk adlı vilayetin büyükşehirlerinden Gorlovka civarında gerçekleştirmiş ve bu fiili işgal durumunda sayısız yere el koymuş. Avrupa Ekonomik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemcilerinin en son raporunda bir köydeki tüm evlerin son bir iki hafta içerisinde boşaltıldığı, buradaki nüfusun adeta buharlaştığı, oraya Ukrayna askerlerinin yerleştiği, ufak bir garnizona dönüştürdükleri vardı."
Deprem, Ukrayna'da 2014'deki sivil darbenin de Rusya'nın ev sahipliği yaptığı olimpiyat oyunlarına denk geldiğini anımsatırken, benzeri bir durumun Dünya Kupası için de söz konusu olabileceğine dikkat çekti. Ukrayna'dan geniş kapsamlı bir provokasyon beklendiğini belirten Deprem, buna karşılık Rusya lideri Putin'in böyle bir olasılığa karşı ‘kırmızı çizgi' çektiğini belirterek şu değerlendirmeleri yaptı:
"Ukrayna tarafından geniş kapsamlı topyekun bir provokasyon bekleniyor. Farklı noktalardan artan ağır silahla yapılan atışlar bunun sanki ön habercisi gibi yorumlanıyor. 2014'te Ukrayna'da gerçekleşen iktidar değişikliği sırasında Rusya'da kış olimpiyatları vardı. Olimpiyat oyunlarını da bu iktidar değişikliğini gerçekleştiren güçler fırsat belledi ve Rusya'yı bir nevi eli kolu bağlı yakaladı. Ondan evvel 2008'de olimpiyatları esnasında da bu Gürcistan'daki hadisenin patlak vermesi ve Rusya'nın da bir şekilde elinin kolunun bağlı olacaktı, böyle sonuçlanmamıştı ama. Vladimir Putin'in bir canlı yayın toplantısında Putin'e bu konu hatırlatıldı. Putin de ‘Eğer Rusya'daki dünya kupası esnasında Ukrayna yönetimi tarafından Donbas'a yönelik bir girişim olursa Ukrayna hükümeti yerinde kalamaz' şeklinde konuştu."
Kiev'de Poroşenko'nun iktidara geldikten sonra servetinin giderek katlandığını belirtirken, Ukrayna'da sanayi başta olmak üzere birçok sektörün artık tamamen devlet başkanının eline geçtiğinin altını çizen Deprem, ülkedeki durumu şöyle aktardı:
"2014'teki iktidar değişiminden sonra Ukrayna gelmiş geçmiş en büyük kırılmasını yaşadı. Ülke yoksullaştı. Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun açıkladığı bir veri vardı, ‘Sanayimizin yüzde 15'ini kaybettik' demişti. 2014'ten bugüne ülkeden beş milyon kişinin göçtüğü biliniyor. Bu belki de 90'lardan 2014'e kadar yaşanan göç sayısı ile aynı. Bu göçler ağırlıklı olarak iş gücü tarafında yaşanmış. Ukrayna'nın kırsal kesimlerinde neredeyse insan kalmadı. Herkes büyük şehirlere kaçtı. Türkiye'de bizim tanık olduğumuz sürecin benzeri. Poroşenko iktidara geldikten sonra servetini adeta katladı. Ülkede şu anda ağır sanayi başta olmak üzere bankacılıktan diğer endüstriyel dallara kadar Poroşenko'nun el atmadığı hiçbir sektör kalmadı. Ülkede daha önce zaten bir oligark düzeni vardı. Şimdi bu katlandı ve neredeyse Poroşenko dışında oligark kalmadı. Ekonomi başta olmak üzere her açıdan meydan Poroşenko ve etrafındaki dar bir küreye kaldı. Emekli maaşı şu an orada 50 dolar civarında, maaşlar ise ortalama 100 ila 200 dolar arasında değişiyor. Ukrayna bu anlamda 90'lara dönmüş oldu."
Poroşenko 2014 sonrasında açıkça neo-faşist gruplarla koalisyona gitmişken, Deprem, bunda Ukrayna'nın geleneksel aşırı milliyetçi damarının da rol oynadığına dikkat çekti. Deprem, Sağ Sektör, Azov gibi grupların ABD ve müttefikleri tarafından da desteklendiğini anımsattı:
"Bandera'nın mirasçıları hala birer piyon olarak görmeye devam edebiliriz. Donbass'taki savaşta öncül rol üstlendiler. Ama her zaman arkalarında birtakım kontrol mekanizmaları var ve birilerine bağımlı çalışıyorlardı. Ukrayna'yı topyekün destekleyen ABD ve müttefikleri oldu. Bunların kanıtları mevcut. Sağ sektörle başladı paramiliter ya da ufak kontrgerilla güçleri gibi türeyerek devam etti zamanla. Bunlar bir anda ortaya çıkmadılar. Ama 2014'ten önce bu kadar göz önünde değillerdi. Sonradan bunların 2014'ten birkaç sene önce komşu ülkelerde eğitimlere başladıkları ortaya çıktı. Sokakta da öncesinde pek hissedilmiyordu ancak Lviv'de Bandera'nın devasa heykeli dururdu. Yani 2014'ten önceki iktidar da Nazi yapılanmasına üstü örtülü de olsa izin vermiş oldu."