"Günümüzde sosyal medya veya internet üzerinden kurulan bağlantılar, gönderilen mesajlar, emojilerle açıklanmaya çalışılan duygular yüz yüze iletişimi neredeyse yok etmek üzere. Bundan dolayı yanlış anlaşılmalar eskisinden daha büyük bir sorun kaynağı. Birbiriyle mesajlaşırken gülücük görseli koymadığı için küsen arkadaşlar veya yapılacak işi kurumsal kibarlıkta yazamadığı için yöneticilerinden uyarı alan kişilere sık sık rastlıyoruz. Oysa ‘güçlü ve bilinçli bir iletişim dili' kurmak, kişiler arasında bir buluşma zemini oluşturur ve mutlu bir toplumun temelidir."
"Değişim güzeldir" diyen Karataylıoğlu'na göre, "Öncelikle konfor alanınızın ne olduğunu bulmanız lazım. Nereye kadar konfor alanımızın içindeyiz? Daha sonra konfor alanımızı küçük küçük nasıl bizi rahatsız etmeyecek şekilde genişletebiliriz diye düşünmemiz gerekir. Değişimin bir anda olanı, çok büyük değişimler travmatik olabilir. Küçük küçük değişimler daha kolay adımlar atmamıza yardımcı olabilir" diye konuştu.
"Eğer hiç kimse tarafından sevilmiyor veya ait hissettirilmiyorsak belli bir süre sonra patolojik rahatsızlıklar hissetmeye başlamamız çok normal. İnsanların düşünerek iletişim kurması durumunda, ‘Kusura bakma, düşünmeden davrandım' devri de sona erecek."