Şölen Yücel: Reklamcıların yaptığı, 'tabutta röveşata atmak'
'HABER KİSVESİ ALTINDA REKLAM YAPMAMAK İÇİN GAZETECİ DEĞİL, REKLAMCI OLDUM'
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünden mezun olduktan sonra, reklamcılık kariyerine başlayan ve 17 yıl boyunca çokuluslu reklam ajanslarında önce reklam yazarı ve yaratıcı grup başkanı olarak çalıştıktan sonra istifa ederek, tek başına dünya turuna çıkan Şölen Yücel, niçin gazetecilik değil de reklamcılık yapmayı seçtiğini, "Reklamcı olalım da bari reklam yaptığımızı söyleyerek reklam yapmış olalım. Haber kisvesi altında reklam yapmayalım. O zaman da yandaşlık vardı, başka durumlar vardı gazetecilikte. Zor bir hayat gazetecilik. Aynı zorluklar katlanarak devam ediyor" sözleriyle açıkladı.
"Müşteriniz kadar iyisiniz" diyen ve reklamcıların yaptığı işi, 'tabutta röveşata atmaya' benzeten Yücel, "Reklamcılar bir illüzyonun içinde yaşıyor. Başkası için iş yapıyorsanız bu söylediklerim bütün işler için geçerlidir. Yaratıcılığınızı ve zamanınızı kiralıyorsunuz" diye konuştu.
İşinden istifa ederek dünya turuna çıkan Şölen Yücel'in Hindistan'dan başlayan yolculuğu, onun hem dünyayı hem de kendini keşfetmesini sağlamış.
Kendi yolculuk hikayesinden ilham alan 'Ejderhalar, Filler ve Öpücükler' kitabını Endonezya'nın Bali Adası'nda inzivaya çekilerek 5 ayda yazan Yücel, en sevdiği yerin Bali olduğunu söyledi. Güney Amerika'da buzulların üstünde gezinen, Amazon ormanlarında dolaşan, aktif yanardağa tırmanan Şölen Yücel, Endonezya'nın hem insanı, hem doğası hem de kültüründen çok etkilenmiş.
Seyahat ettiği ülkeler içerisinde en çok Hindistan'ın kendisini zorladığını söyleyen Şölen Yücel, biri Peru'da diğeri Vietnam'da olmak üzere iki defa da soyulmuş.
Hindistan'ın 'adeta başka bir gezegen' olduğunu söyleyen Yücel, "Hindistan'da bildiğiniz hiçbir kural çalışmıyor, yüz mimiklerinin anlamı bile farklı. Hindistan'da tıpkı bir rockstar gibisiniz. Sizinle fotoğraf çekmek isteyen oluyor, arkanızdan fotoğraf çekiyorlar. Hindistan'da herkes fotoğraf çektirmek istediğinden adım atmak mümkün değildi" dedi.
