Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Sakarya'daki mitinginin ardından geldiği İzmit Milli İrade Meydanı'nda halka seslendi. İnce'nin sıcaktan etkilendiğini gören bir kişi üzerinde 'İnce dayı çözer' yazılı şapka verdi. Muharrem İnce şapkayı takarak konuşmasına devam etti.
16 yılın sonunda Erdoğan'ın ustalığının anlaşıldığını söyleyen İnce, şu ifadeleri kullandı:
- Sana meydan okuyorum çakma dünya lideri. Bana ikide bir çırak diyorsun, madem sen ustasın niye korkuyorsun çıraktan. Gel istediğin kanala ekonomi, dış politika tartışalım, ben fabrika, sanayi, üretim diyorum, yatırım diyorum sen kıraathane diyorsun. 16 yılın sonunda geldiğin nokta şu; diyor ki atanamayan öğretmenler sizi atamayacağım, iktisadi ve idari bilimler mezunları size iş veremeyeceğim, ziraat mühendisleri size iş bulamayacağım diyor.
- Ne diyor biliyor musunuz? Lise mezunu gençler size iş veremem ben size bir kıraathane açarım, kekleri de veririm, çayları da veririm gelin diyor. Önce dedi ben çırağım, sonra dedi ben kalfayım, sonra dedi ben ustayım. Meğer kek ustasıymış, kek ustası. 16 yılın sonunda ustalığı anlaşıldı kek ustasıymış, milleti de kekleyeceğini zannediyor. Türkiye'yi ikiye bölelim. Bedava kek yemek isteyenler Erdoğan'a oy versin, fabrikalarda iş isteyenler bana oy versin.
'İLK İŞİMİZ SANAYİDEKİ KALİTESİZLİĞİ AŞMAK OLACAK'
Cumhurbaşkanı seçildiği takdirde ilk işinin sanayideki kalitesizliği aşmak olduğunu söyleyen İnce, şöyle konuştu:
Eğitimi Balıkesir'de konuştum, çünkü diplomamı oradan aldım. İkide bir diplomayı sormayın, olan var olmayan var, canı çeker. Sanayiyi nerede konuşacağım? Kocaeli'nde. Türkiye'de meralarımız atıldır, tarım alanları atıldır, genç nüfusumuz atıldır, insan kaynağımız atıldır, denizlerimiz atıldır,sanayimizin 4'te 1'i atıldır. Enerji maliyeti çok yüksektir sanayide. Sanayileşme büyük bir malzeme hareketidir, bir takım faaliyetidir. Sanayileşmenin içinde akıl, bilgi, teknik organizasyon vardır.
Türkiye'deki sanayide ne yazık ki bir kalitesizlik vardır. İlk işimiz sanayideki kalitesizliği aşmak olacaktır. Türkiye'nin milli gelirinin yüzde 15 sanayidedir. Gelişmiş ülkeler ise bizim bugün yakalamakta zorlandığımız döviz kurlarıyla birlikte 10 bin dolardan 7 bin 800 dolarlara düşen milli gelirimizi ne yazık ki 1950'ler de yakalamışlardır. 1950'lerde 10 bin dolar yakaladı onlar, biz 2018 de bile 10 bin dolarda değiliz. Borçla bu hale geldik. 453 milyar dolar borcumuz var bunun 323 milyar dolarını Recep Erdoğan yaptı.
Son 15 yılda üretim yerine ne yazık ki ithalatı tercih seçtik. Sanayi terk edip sanayicileri inşaatçı yaptık. Sanayide yüzde 35 düşük teknoloji ne yazık yüzde 1 yüksek teknoloji. İnşaat, beton Türkiye'nin büyümesi, zenginleşmesi değildir. İnşaat dünyayı zenginleştirseydi, bin 500 yıl önce dünyanın en büyük inşaatını Çinliler Çin Seddi'ni yaptı. İstanbul surlarına baktığınızda o da yüzyıllar öncesinin en büyük inşaatıdır" diye konuştu.
'GELİŞME İNŞAATLA DEĞİL, FABRİKAYLA, YATIRIMLA OLUR'
İnce, Türkiye'nin çıkışının sanayileşme ile olacağını belirterek, "Sanayileşme, gelişme, inşaatla değil, fabrikayla olur, yatırımla olur. Son 1 yılda faizler yüzde 22 arttı. Ne yazık ki Erdoğan dünyayı bin sene geriden takip ediyor. Türkiye'nin bu noktadan çıkışı sanayileşmeyle olacaktır. Bunu mutlaka başaracağız. Son bir yılda faizler yüzde 22 arttı. Recep Erdoğan kiminle kavga ettiyse o arttı. Faizlerle kavga etti faizler arttı, dövizle kavga etti döviz arttı. İnce'yle kavga etti İnce'nin oyu arttı. Sanayimiz ekonomimiz bir kısır döngü içersindedir. Sanayicinin iki temel sorunu vardır. Birincisi artan faizler ikincisi döviz kurladır. Döviz kuru niye arttı. Recep Erdoğan mali disiplini bozdu, kamu harcamaları 2002'de 68 milyardan 690 milyar dolara çıktı. Güven ortamını bozdu. Yabancılar güvenmiyor ama yerli yatırımcılar da güvenmiyor. Ülkeyi terk ediyorlar. Türkiye'de sanayi üretiminde katma değer üretemiyoruz. Şu anda katma değer yüzde 3,5'larda. Yüzde 15'in de altında olursa zenginleşemeyiz. 3,5' dan yüzde 15'e çıkmak zorundayız" dedi.
'TÜRKİYE BİR KARANLIĞA DOĞRU GİDİYOR'
Türkiye'nin karanlığa doğru gittiğini ifade eden İnce, sözlerini şöyle sonlandırdı:
Benim Cumhurbaşkanlığımda Halk Bank yandaşlara kredi veren bir banka olmayacak KOBİ'lere kredi verecek. Eximbank verdiği krediler 6 aylık bunların vadelerini uzatacağız, Kalkınma Bankası Türkiye'de ilk kez girişimcileri destekleyecek. Ziraat Bankası medya patronlarına kredi vermeyecek tarımda faaliyet gösterenlere verecek. Erdoğan dolar, faiz lobisi olduğunu söylüyor. Ruble ne oldu? Putin ile aran çok iyi. 1 TL 25 rubleydi, bugün 1 TL 13 rubleye düştü.
'BENİM DÖNEMİMDE İSTEDİĞİNİZ HABERİ YAPACAKSINIZ'
- Türkiye bir karanlığa doğru gidiyor. Ama bu karanlığa doğru giderken meydanlarda ne söylediğini bilmeyen bir cumhurbaşkanı var. Medya patronlarına sesleniyorum, o çalışan emekçilere değil. Allah'ın izni milletimizin isteğiyle bu iş oldu, ben bunu görüyorum. Benim dönemimde özgür olacaksınız, istediğiniz haberi yapacaksınız ama Vakıflar, Ziraat, Halk Bankası'nın genel müdürlerini hemen değiştireceğim. O kredileri nasıl aldığınızı inceleyeceğim, gerisini siz anlamışsınızdır. Haberiniz olsun. Sen ister yaz ister gösterme millet geliyor millet. Bu bir dip dalgası, millet geliyor millet.