BM soruşturma heyetinin üst üste reddedilmesinin ardından, Veliaht Prens Muhammed Bin Selman'ın geçen ekim ayındaki müdahalesiyle ülkeyi ziyaret etmesine izin verildiği belirtildi.
BM'nin terörle mücadele ve insan hakları özel raportörü İngiliz avukat Ben Emmerson, incelemeler kasamında üst düzey Suudi siyasiler, yargıçlar, polis ve savcılarla görüştü.
'İŞKENCE VE DİĞER KÖTÜ MUAMELE SUÇLUSU RESMİ YETKİLİLERİN CEZASIZ KALMASI KÜLTÜRÜ HÜKÜM SÜRÜYOR'
Raporda "Barışçı şekilde ifade özgürlüğü hakkını kullananlar sistematik bir şekilde kovuşturmaya uğratılıyor. Birçoğu hapishanelerde yıllar geçiriyor. Bazıları ise göz göre göre yapılan adli hatalarla idam ediliyor. İşkence ve diğer kötü muamele suçlusu resmi yetkililerin cezasız kalması kültürü hüküm sürüyor. Sorunların düzeltilmesi için barışçı yolların önü, sivil toplumu susturmak için alınan baskıcı önlemlerle kesiliyor" ifadelerine yer verildi.
'SELMAN'IN YÖNETİMİ ALTINDA MUHALEFET SON YILLARIN EN ACIMASIZ TASFİYELERİNDEN BİRİNE MARUZ KALIYOR'
Haberde 8 aktivistin serbest bırakıldığı ancak 9'unun hala içeride olduğu vurgulanıyor.
Guardian'a konuşan Emmerson "Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın yönetimi altında ülkede siyasi muhalefet son yılların en acımasız tasfiyelerinden birine maruz kalıyor. Krallık kadınlara ilk ehliyetlerini dağıtırken, bir yandan bu ılımlı reform için mücadele edenleri hapse atıyor" diyor.
'SUUDİ ARABİSTAN'IN LİBERALLEŞTİĞİ HABERLERİ TAMAMEN YANLIŞ'
"Suudi Arabistan'ın liberalleştiği haberleri tamamen yanlış" diyen Emmerson "Son iki yılda monarşideki yürütme gücünün eşi benzeri görülmemiş şekilde kamu yaşamının her alanına yoğunlaştığı görüldü" dedi.
Emmerson icra yetkisinin tamamen kraliyetin elinde toplandığını ve yargının tamamen kralın emri altına girdiğini belirterek ülkede 'bir kuvvetler ayrılığından, özgür basından, ifade özgürlüğünden, etkili sendikaların varlığından ve işleyen bir sivil toplumun olduğundan bahsedilemeyeceğini' söyledi.
6 YILDA 3000'DEN FAZLA İŞKENCE SUÇLAMASI
Raporda ülkede kullanılan işkence yöntemleri elektrik şoku uygulanması, uykusuz bırakma, uzun zaman dışarıyla iletişim kurulmasına izin verilmeden tecrit etme ve dayak olarak sıralandı.
Emmerson'un raporunda Suudi Arabistan hükümetine yaptığı tavisyeleri arasında bağımsız bir ulusal güvenlik kurumunun kurulması, yazı ya da konuşma yoluyla işlenmiş olduğu öne sürülen tüm suçların gözden geçirilmesi ve terörle mücadele ve ulusal güvenlik çerçevesi kapsamındaki tüm işkence, kötü muamele ve diğer ciddi insan hakları ihlalleri iddialarının hızlıca araştırılması yer aldı.