Dilekçede, Güngör’ün eylemlerinin 'yüksek hakimlik vakar ve şerefiyle bağdaşmadığı' iddia edilerek hakkında soruşturma başlatılması istendi. Danıştay Genel Sekreteri Abdurrahman Gençbay, 8 Kasım 2017’de avukat Sami Çakmak’a gönderdiği yazıda, Danıştay Başkanlık Kurulu’nca yapılan inceleme sonucunda, Zerrin Güngör’ün eylemlerinin 'zikredilen yüksek hakimlik vakar ve şerefi ile bağdaşmayan veya hizmetin aksamasına yol açan hal ve hareket niteliğinde bulunmadığı' gerekçesiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesinin uygun görülmediğine karar verildiğini bildirdi.
Bu kararlara dayanak yapılan inceleme raporları ve diğer belgelerin tebliğ edilmesi yolundaki talebi reddeden Gençbay, şu gerekçeleri öne sürdü:
“Söz konusu kararlar disiplin soruşturmasına ilişkin olup; 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası’nın 19’uncu maddesi gereği açıklanması halinde kişilerin özel hayatına açıkça haksız müdahale sonucunu doğuracak nitelikte olması, yine aynı kanunun 21’inci maddesi uyarınca açıklanması halinde kişinin özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine, iş ve meslek yaşamına haksız müdahale oluşturacak belge niteliğinde olması nedeniyle bilgi edinme hakkının kapsamı dışında bulunduğundan, ilgili başvurunuz hakkında mevzuat hükümleri uyarınca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.”