İnce'nin bugün Kırşehir'deki mitinginde kitabına yaptığı atıflar üzerine, Güngör, kendi Twitter hesabından açıklama yaptı. Ahmet Davutoğlu'nun başbakanlıktan alınması olayında adı geçenlerden biri olan eski TRT Haber Genel Müdürü, 17 yıl önce yayımlanan ve onlarca kez basılan kitabının, bilgi ya da belge gibi sunulacak hiçbir yanı olmadığını, içerdiği iddiaların doğru olmadığını savundu.
Hayırlı günler,
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Bugün Kırşehir’de Muharrem İnce’nin Yenilikçi Hareket kitabım üzerinden yaptığı konuşmayla ilgili bazı açıklamalarda bulunmak istiyorum. Sözkonusu kitap yaklaşık 20 yıl önce yayınlandı. O dönem AK Parti’nin kuruluş sürecine dair bazı iddiaları içeriyordu.
Kitapta geçen “Tayyip Erdoğan-Fethullah Gülen görüşmesi”yle ilgili iddialar, ne yazık ki somut herhangi bir bilgiye ve belgeye değil, tamamen o dönemdeki bazı dedikodulara dayanmaktadır. Zaten kitapta da buna dair hiçbir bilgi ya da belgeye atıf yoktur.
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Üzülerek ifade edeyim ki, bizzat kendi yazdığım bu iddiaların kamuoyuna bilgi ya da belge gibi sunulacak hiçbir yanı yok. Ne gazeteciliğim, ne de bugüne kadar yaptığım herhangi bir görev bu kitaptaki sözkonusu iddiaları doğru kılmaz.
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Ayrıca sözkonusu iddiaya Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından en net ve açık biçimde cevap verilmiştir. Buna rağmen herhangi bir bilgi ve belgeye dayanmayan bu sözlerin, yıllar sonra bir delilmiş gibi sunulmasının takdirini kamuoyuna bırakıyorum.
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Nerede ve hangi konumda olursam olayım, benim yıllar önce yazdığım mesnetsiz bir iddianın FETÖ’yle mücadeleye ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki tavizsiz duruşuna en küçük bir zarar getirmesine asla razı olamam.
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Sayın Cumhurbaşkanımızın FETÖ ve benzeri uluslararası şebekelerle mücadelesine gölge düşürmeyi hedefleyen hiçbir sözün ve iddianın, 20 yıl önce de olsa, altında imzam bile bulunsa savunulacak bir yanı olamaz.
— Nasuhi Güngör (@nasuhigungor) 30 Mayıs 2018
Saygılarımla…
İNCE: ŞİMDİ ANLADINIZ MI TRT'Yİ NİYE ELEŞTİRDİĞİMİ?
İnce de Güngör'ün kendi kendini yalanlamasının ardından şunları yazdı:
"17 yıl önce kendi yazdığına bugün 'yalan' diyen kişi 3 yıl süreyle TRT Haber Dairesi Başkanlığı yaptı. Şimdi anladınız mı TRT’yi niye eleştirdiğimi? TRT halktan topladığı paraları bu rüzgar güllerine, yazdığı kitabın arkasında duramayan kifayetsizlere yediriyor."
17 yıl önce kendi yazdığına bugün "yalan" diyen kişi 3 yıl süreyle TRT Haber Dairesi Başkanlığı yaptı. Şimdi anladınız mı TRT’yi niye eleştirdiğimi? TRT halktan topladığı paraları bu rüzgar güllerine, yazdığı kitabın arkasında duramayan kifayetsizlere yediriyor.
— Muharrem İNCE (@vekilince) 30 Mayıs 2018
'ERDOĞAN SAKIN KUMANDAYI DUVARA ATMA'
Öncesinde ise İnce Kırşehir mitinginde şunları söyledi:
'''Fethullah Gülen'le görüşen namerttir, ispat etmezsen namertsin' dedi. Ben de ona beraber giden kişinin bunu bana sağladığını söyledim. O kişiye zarar vermesin diye 24 Haziran'dan sonra açıklayacağımı söyledim. Elimde bir kitap var. Nasuhi Güngör'ün. 17-25 Aralık'tan sonra TRT Haber Dairesi Başkanlığı yaptı. Bu arkadaş bir kitap yazmış. Kitabın 89. sayfasını okuyorum. Erdoğan sen de dinle ama sakın kumandayı duvara atma.''
'YAKIN ARKADAŞI YAZMIŞ'
'''Erdoğan 2000 yılı mayıs ayında uzun süredir orada yaşayan Fethullah Gülen ile bir araya geldi.' Yani 2000 yılının mayıs ayında Erdoğan'ın Gülen'le görüştüğünü kendisinin yakın arkadaşı yazmış.''
'ARKADAŞINA DAVA AÇ'
''Bana 100 bin liralık dava açmış. Darphaneyi sana bağlayalım da sıcak sıcak ye bari. Muharrem İnce'ye 100 bin liralık dava açtın da, arkadaşına dava açtın mı ya da tekzip ettin mi sen. Erdoğan kitap okumuyor. Heralde arkadaşları o kısmı çıkarıp özet vermişler.''
SOSYAL MEDYADA ESPRİ KONUSU
Ardından Nasuhi Güngör'ün kendi kendini yalanlaması, Twitter'da espri konusu oldu.
Nasuhi Güngör'den yeni açıklama: "Aslında adım Nasuhi değil"
— Zaytung (@zatungcom) 30 Mayıs 2018
arkaaşlar benim kitaplarım da herhangi bi somut bilgiye belgeye filan dayanmıyo, hepsi tamamen dönemsel dedikodu, hepsi mesnetsiz, hep bi adamsendecilik. sonradan şey olmasın bak.
— Elif Çongur (@elifcongur) 30 Mayıs 2018
Gazetecilik tarihine “the Nasuhi paradox” olarak geçecek soru: Kendine yalancı diyen bir yalancı aslında doğruyu söylüyor mudur? https://t.co/Tb8Lu3jFgq
— Kerem ALTIPARMAK (@KeremALTIPARMAK) 30 Mayıs 2018