Gazete DuvaR'dan Özlem Akarsu Çelik'e konuşan Akşener, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran'da yapılacak olan seçimin ikinci turunda karşısında CHP'nin adayı Muharrem İnce'yi görmek istediğini savundu. Akşener, bu iddiasını araştırma şirketlerinin anketlerini dayanak gösterdi.
'BENİM ÜZERİME KARARTMA UYGULUYOR'
“Millet İttifakı” Meclis çoğunluğunu alabilecek mi? İttifakı oluşturan partilerin çıkaracağı milletvekili sayısına dair öngörünüz nedir? Size gelen son ankette genel ve cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları nasıl?
“Millet İttifakı”nın Meclis çoğunluğunu alacağından hiç kuşkum yok. Anketlere baktığımızda seçimin ikinci tura kalacağı açık. İkinci turda ne olacağı ise Erdoğan’ın karşısına kimin çıkacağıyla yakından ilgili. O nedenle biz hep seçmene “Erdoğan kimin ikinci tura kalmasını istemez bu soruyu sorun, oyunuzu buna göre verin” diyoruz. Erdoğan ikinci tura Sayın İnce’nin kalmasını istiyor çünkü biliyor ki Sayın İnce’nin ikinci turda alacağı oy, biz kendisini desteklesek de Erdoğan’ı geçemiyor. Benim ikinci tura kalmam halinde ise Erdoğan’ın tüm hesapları altüst oluyor. Ben AK Parti içerisindeki Erdoğan yorgunlarından da Erdoğan’a oy vermek istemeyip ama CHP adayına da oy verme eğiliminde olmayanların oylarını da dâhil ederek önemli bir farkla Cumhurbaşkanlığını alıyorum. Kamuoyu araştırma şirketlerinin neredeyse tamamı, ikinci tura Sayın İnce kalırsa Erdoğan’ın farkla kazanacağını, ben kaldığımda ise Erdoğan’ın kaybedeceğini görüyor. Kendisi de bunu bildiği için benim üzerimde bir karartma uyguluyor. Sayın Erdoğan’ın korkuları nedeniyle benim yakın siyasi geçmişim engelli koşuya döndü. İyi bir gazeteci olduğunuz için size sormak istiyorum, Erdoğan’a yakın medyanın Muharrem Bey’e gösterdiği ilgi dikkatinizi çekmiyor mu? Sadece soruyorum.
İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener ile konuştuk. @meral_aksener “Erdoğan ikinci tura Muharrem İnce’nin kalmasını istiyor” dedi. https://t.co/gDADLoRsrk
— Özlem Akarsu Çelik (@oakarsucelik) 28 Mayıs 2018
'BANA VE PARTİMİZE HEM DOĞU'DA HEM GÜNEYDOĞU'DA BİR İLGİ VAR'
Benim bu konuda Sayın Erdoğan gibi ne gizli bir gündemim ne de başka planlarım var. Aksine kamuoyunun da yakından bildiği gibi Erdoğan son 2.5 yıldır bizi siyaset sahasının dışına atmak için gerek siyasi gerek yargı üzerinden her türlü engelleme ve baskıyı yaptı. Arkadaşlarımla birlikte yılmadan mücadele ettik. Bu seçim bizim Erdoğan ile rövanşımızdır. Artık senaryolarla yönetilecek zamanı geçtik. Şimdi sadece gerçekler konuşuyor. O gerçekler de diyor ki, Akşener ile Kürt kardeşlerimizin hiçbir sorunu yoktur. Hem Doğu’da hem de Güneydoğu’da bana ve partimize bizi memnun eden bir ilgi var, gönderilen mesajlar var. Siyaseti Erdoğan’ın tasarımına göre konuşmak ve yaşamak dönemi de benim sayemde kapandı.
'DEMİRTAŞ HÜKÜMLÜ DEĞİL SANIKTIR, KENDİSİNE EŞİT ŞEKİLDE YARIŞMA HAKKI TANINMALIDIR’
Sayın Demirtaş konusunda tavrımı net olarak açıkladım. Kendisi hükümlü değil sanıktır. Cumhurbaşkanı adayı olarak eşit şekilde yarışma hakkı tanınmalıdır. Beraat ettiği takdirde geri dönülmez sonuçlar yaratacağı düşüncesindeyim.
‘ERDOĞAN GİDER, HER ŞEY ANINDA DÜZELİR’
24 Haziran sonrası bizi nasıl bir ekonomi bekliyor? Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin “10 güne kadar rahatlarız” sözü ne anlama geliyor? Bir bildikleri var mı?
O kadar yorgun bir şoförün kullandığı otobüsteyiz ki ülke olarak her an bir uçuruma yuvarlayabilir hepimizi ki gidişat da bunu gösteriyor. Biz seçilirsek ki öyle olacak, ekonomi güvenli bir temele oturacak. Ekonomide en büyük sermaye güvendir. Son yıllarda en çok güven sarsıldı hem iç hem dış piyasalarda. Biz diyoruz ki hiçbir sorun onu meydana getirenler tarafından çözülemez. Hem bir kişi de her zaman her konuyu bilemez, bilmemeli de. Bir devlet yöneticisi ekonomiyi yönetmemeli, ekonomiyi yönetenleri yönetmeli. Ben öyle yapacağım. Her işin ehli kimse onlara bırakacağım. Ekonominin bu hale gelişinin tek müsebbibi Sayın Erdoğan’dır. O gider her şey anında düzelir. Türkiye şu anda bulunduğu yeri hak etmiyor.